AXA Türkiye’nin YouTube kanalında yayınlanan “AXA Türkiye ile Farklı Bakış” programına katılan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, Anadolu Sigorta’nın 100. yılına dair çarpıcı açıklamalar yaptı.
Editör: AYTAÇ NALLAR
AXA Türkiye’nin YouTube kanalında yayınlanan “AXA Türkiye ile Farklı Bakış” programına katılan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, Anadolu Sigorta’nın 100. yılına dair açıklamalar yaptı. Tuğtan, “Çok şanslıyım bu yıl Genel Müdürlük görevi bana düştü” dedi.
100 yıl öncesindeki tabloyu anlatan Tuğtan, “Çok sayıda savaş, kaybedilen onlarca can, ciddi bir ekonomik çöküntü ve daha Cumhuriyetin ilanından önce Lozan görüşmeleri sırasında İzmir İktisat Kongresinde yükselen bir iktisadi bağımsızlık şiarı var. Bankacılık tarafında İş Bankası’nın, sigortacılık tarafında Anadolu Sigorta’nın kuruluş fikri o dönemlere dayanıyor. 8 Mart 1925 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla kurulmuş bir şirket. Aslında yokluk içerisinde olan bir dönemde birçok ilkleri yaşatıyor” şeklinde konuştu.
BİR SİGORTA ŞİRKETİNDEN ÖTE
Anadolu Sigorta’nın ilk kuruluşundan itibaren Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü başta olmak üzere birçok kamu binasını, özel binaları, özel sektörü, arkasından demiryollarını sigortaladığını ifade eden Tuğtan, 1930’lu yıllarda ilk tarım sigortacılığının örneklerini Türkiye ile tanıştırdığını, ülke sanayileştikçe demir çelik tesislerinden cam fabrikalarına kadar birçok yatırımın arkasında teminat sağladığını kaydetti. Tuğtan, “Dolayısıyla aslında bir sigorta şirketinden öte, toplumsal ve ekonomik dönüşümün öncülerinden, ona destek veren kuruluşlardan bir tanesi” dedi.
TARİH KİTABININ LANSMANI EKİMDE
Anadolu Sigorta’nın 100. yılına özel tarih kitabı hazırladıklarına, ekim ayında lansmanını yapacaklarına değinen Tuğtan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şöyle bir anlayış ile kuruluyor. Sigortacılık yalnızca bir meslek değil, topluma verilmiş bir sözdür. Yani arka tarafta ülkemizin onlarca yıl boyunca yaşadığı tonlarca badire var, katastrofik felaketler var yaşadığımız, yangınlar var. 1929 yılında ilk büyük sınavını veriyor, Anadolu Sigorta. Ankara Büyük Tahta Kale yangınında iki gün içerisinde hasarları ödüyor. 1942 yılında Fen Edebiyat Fakültesi olarak kullanılan Zeynep Hanım konağı yanıyor. Çok kısa bir süre içerisinde bedeller ödeniyor. Böyle çok örnek var. Hepsi kitapta yer alacak. Yine yaşadığımız birçok deprem var, çok büyük felaketler. Bunlar bir yandan aslında sigorta bilincinin ülkemizde artmasına katkı sağlarken, Anadolu Sigorta buralarda hem toplumsal olarak hem ekonomik olarak o yükü üstlenmiş. Yüzyıldır bu noktaya getirmiş. Bir yandan da birçok ilkle sektörü tanıştırıyor. Onlar da kitapta var. Mesela, 1983 yılında 17 ayrı teminattan oluşan ilk konut paket poliçesini sunuyor, sektöre. İlk hukuksal koruma, ilk elektronik cihaz sigortası, yaygın anlamda kullanılabilecek sağlık sigortaları, en geniş kapsamda hayat sigortası ki, biliyorsunuz oradan bir başka İş Bankası kuruluşu da Anadolu Hayat çıkıyor ve bugün o da sektöründe öncü. Dolayısıyla aslında her döneme bir yandan da dönemin değişen koşullarına uyum sağlayarak, kendini adapte etmeyi başarmış bir kurum.”