Sigorta yenilemeleri gelen sanayiciler fiyat artışlarından feryat ediyor. Son olarak İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sigorta şirketleri tarafından yapılan zamların son haftalarda giderek artan sorun haline geldiğini belirterek, “Türkiye’nin sigortasızlaşması konusunda özel bir çaba var” dedi.
Geçtiğimiz senenin son aylarından bu yana sanayicilerin sigorta konusunda işlerinin zorlaşacağını, fiyatların ciddi oranda artacağını, kimilerinin tesislerini sigortalatmakta zorlanacağını; nedenleri ile yazdım, anlattım. Kimileri umursadı, kimileri umursamadı. Kimileri de beni felaket tellallığı yapmakla suçlayıp, ‘mümkün değil sigorta fiyatları o kadar artmaz’ dedi.
Bu süreçte Türkiye Sigorta Birliği üyesi sigorta şirketlerinin yöneticileri sanayinin yoğun olduğu illerde sanayicilerle buluşarak; yeni senede yaşanacakları, fiyat artışlarının kendilerinden kaynaklanmadığını, ortak hareketle orta yol bulanacağını anlattı ki, bu toplantıların bir kısmına ben de katıldım.
Bugün gelinen noktada sigorta yenilemeleri gelen sanayiciler feryat ediyor. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de katıldığı İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısında, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sigorta şirketleri tarafından yapılan zamların son haftalarda giderek artan sorun haline geldiğini belirterek, “Sigorta yenilenme sürecinin başlamasıyla beraber sanayi sektörümüzde ve sanayimizden bu konuda gelen şikayetlerin giderek arttığını görmekteyiz. Adeta sigorta firmaları, bir sendikasyon mantığıyla sigorta paketlerine bakıyorlar. Tüm paketin yarısını ancak alabiliyoruz. Türkiye’nin sigortasızlaşması konusunda özel bir çaba var” dedi.
FİYATLAR NEDEN ARTTI?
Aylardır gündemde olan, defalarca anlattığımız konu; şimdi sanayicinin gündemine geldi. Peki, fiyatlar neden bu kadar arttı? Sigortacılarla konuştum, sizlerle de paylaşayım. Öncelikle şunu belirteyim, Erdal Bahçıvan’ın bu açıklamasını sorduğumda, sigortacıların ortak cevabı; “Biz sigorta yapabildiğimize, sanayiciler de sigorta teminatı bulabildiklerine şükretsin” oldu. Şimdi madde madde fiyat artışlarının nedenlerine, sonrasında da ne yapılabilir konusuna değineyim.
Sadece Türkiye’de değil, dünyada sigorta şirketleri bir süredir reasürans teminatı bulmakta sorun yaşıyor. Sigorta şirketlerinin teminat talebi yüksek, reasürans arzı çok düşük. Bu durum reasürans teminatının maliyetini ciddi artırıyor. Malum reasürans teminatı olmazsa sigorta şirketleri de sigorta yapamıyor. Geçen senenin sonuna kadar dünyanın sayılı ve büyük reasürans şirketleri Türkiye’ye sigorta teminatı vermeyi düşünmezken, sene sonunda ‘veririz ama pahalıya patlar’ dediler. Sigorta şirketleri de bugüne kadar sigortaladıkları müşterilerini teminatsız bırakmamak için yüksek maliyetlere katlandılar. Sadece bir sigorta şirketinden örnek vereyim, isim vermeden. Geçen sene reasürans teminatı için 6 milyon avro ödeyen sigorta şirketi, aynı şartlar için bu sene 20 milyon avro ödemek zorunda kaldı. İşte bu maliyet artışı şimdi sigortalılara yansıtılıyor.
SANAYİCİNİN DE SUÇU VAR
Geçen sene Kahramanmaraş depreminde reasürans şirketleri 5 milyar dolar hasar ödedi. Neredeyse oluşan sigortalı hasarın tamamını reasürans şirketleri karşıladı. Ödedikleri bu parayı çıkarmak istiyorlar. Bir de beklenen Marmara depremi var. Reasürans şirketleri açısından Türkiye riskli ülke ve reasürans vermek istemiyorlar, verdikleri teminatın fiyatını katlıyorlar. Sanayicilerin sigorta fiyatlarının artmasının bir nedeni de bu.
Kahramanmaraş depremi ortaya eksik sigorta sorununu çıkardı. Sanayiciler az prim ödemek için yıllarca eksik sigorta yaptırdılar, depremde de eksik hasar aldılar. Şimdilerde gerekli teminat neyse artık onu almak istiyorlar. Bu da sigorta primlerini iki-üç kat artırıyor.
Bunların üzerine bir de enflasyondan ve döviz artışından kaynaklı kıymet artışları var. Sanayicinin makinesinden binasına, ürettiği mala kadar tüm kıymetinin değeri enflasyon ve dövizle birlikte arttı. Sadece bir makinenin değeri geçen seneye kadar 200 bin dolarken şimdi 350 bin dolar. Sigortayı yenilerken de 350 bin dolar üzerinden yenileyecek, ona göre de prim ödemek durumunda kalacak. Yani, sanayiciler kıymet artışından kaynaklı fiyat artışları ile de karşı karşıya.
Tüm bunları alt alta koyduğunuzda; evet, sanayicilerin sigorta maliyeti yüzde 50 ile yüzde 100, yüzde 150 arttı ve bundan sonra da artmaya devam edecek. Peki, bu işin çözümü var mı? Düne kadar sanayiciler, ‘nasıl olsa sigorta var’ diyorlardı. 2024 başından itibaren artık bu anlayış geçerli değil.
Aylardır sigortacılar il il dolaşıp; ‘deprem ve diğer afetler için tesislerinizde gerekli önlemleri alırsanız, sigortanın maliyeti yüzde 30 ila 50 artar, almazsanız maliyetiniz yüzde 150 artar, belki de sigorta teminatı bulamayabilirsiniz’ diye anlatıyorlar. İşin özü şu; 2024 başından itibaren sigorta şirketleri iyi riskle kötü riski ayrıştırmaya başladılar.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi