TÜSİAD, Yaşlılık Politikaları Araştırması: Demografik Dönüşüm ve İhtiyaçlar başlıklı raporu paylaştı. Raporda, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmayı, sağlıklı yaşlanmayı ve bu alanda sürdürülebilir iş birliklerini önceliklendiren öneriler de sunuluyor. Raporda, uzun süreli bakım sigortasının, tüm vatandaşların yaşlılık dönemlerinde gerekli bakım hizmetlerine erişimini sağlamak amacıyla zorunlu hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
TÜSİAD, PwC Türkiye tarafından hazırlanan “Yaşlılık Politikaları Araştırması: Demografik Dönüşüm ve İhtiyaçlar” başlıklı raporu paylaştı. Rapor, yaşlanan nüfus konusunu; sağlık ve bakım hizmetleri, sosyal katılım, ekonomik durum ve iş gücüne katılım, yaşlı bakım hizmetlerinin finansmanı, dijital adaptasyon ve yaşlı bakım teknolojileri ile yaşlı turizmi olmak üzere altı ana eksende ele alıyor. Raporda, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmayı, sağlıklı yaşlanmayı ve bu alanda sürdürülebilir iş birliklerini önceliklendiren öneriler de sunuluyor.
Raporda, uzun süreli bakım sigortasının, tüm vatandaşların yaşlılık dönemlerinde gerekli bakım hizmetlerine erişimini sağlamak amacıyla zorunlu hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor. 18-65 yaş döneminde primlerin ödeneceği, yoksul kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanacağı bir sistem geliştirilmesi gerektiği de ifade ediliyor.
Raporda öne çıkan bulguları ve politika önerileri şöyle:
- OECD Nüfus projeksiyonlarına göre, 2020 yılında dünyada 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı %9,3 iken 2050 yılında bu oranın %16’ya çıkması beklenmektedir.
- OECD’ye göre; 2022 yılında ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfusun payı %9,8 iken, 2050 yılında iki katına çıkarak, %20 seviyesine ulaşması bekleniyor.
- 2040 yılı itibarıyla, 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %15’i aşarak %16,3’e ulaşması beklenmekle birlikte, Türkiye’nin, yaşlanmakta olan nüfustan yaşlanmış bir topluma dönüşmesi öngörülüyor.
- Türkiye’de yaşlılıkla ilgili politikalar bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde ele alınmalı ve iş birliği modelleri geliştirilerek hayata geçirilmeli.
- Koruyucu sağlık uygulamaları ile sağlık ve bakım hizmetleri, yaşlı bireylerin ihtiyacına uygun olarak geliştirilmeli ve erişilebilir olmalıdır.
- Kurumsal bakım kapasitesi güçlendirilmeli; evde bakım ve uzun süreli bakım hizmetleri de geliştirilmeli. Gerekli düzenlemelerle kaliteli hizmet sunumu güvence altına alınmalıdır.
- Yaşlı yoksulluğunu önlemek ve yaşlı bireylerin ekonomik refahını artırmak için sosyal güvenlik sistemi ve sosyal desteklerin sürdürülebilir bir yapıyla kapsayıcılığı artırılmalıdır.
- Uzun süreli bakım sigortası, tüm vatandaşların yaşlılık dönemlerinde gerekli bakım hizmetlerine erişimini sağlamak amacıyla zorunlu hale getirilmeli. 18-65 yaş döneminde primlerin ödeneceği, yoksul kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanacağı bir sistem geliştirilmelidir.
- Genç ve orta yaş grubundaki bireylerin, özellikle de kadınların kayıtlı istihdama katılımı, yaşlılık döneminde ekonomik güvenceye ulaşması açısından kritik öneme sahipken; bu katılımı artırmak için kadınların üzerindeki bakım yükünü hafifletecek kurumsal bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması da büyük önem taşımaktadır.
- Üretken ve aktif yaşlanma odağıyla ve ekonomik refahı destekleyecek şekilde, yaşlı bireylerin beceri ve yetkinlikleri mesleki eğitim ve beceri programlarıyla geliştirilmelidir. Çalışma hayatına devam etmek isteyen yaşlı bireyler için istihdam imkanları çeşitlendirilmeli ve çalışma ortamları yaşa uyumlu hale getirilmelidir.
- Sağlıklı ve aktif yaşlanma odağıyla yaş dostu şehirler planlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Daha erişilebilir ve yaş dostu konutlar, ulaşım imkanları, sosyal alanlar sunulmalıdır.
- Yaşlı bireyler için erişilebilir sağlık turizmi imkanları geliştirilmelidir.
- Dijitalleşme ve teknolojinin sunduğu fırsatlarla beraber, yaşlı bireylerin kullanımına uygun dijital uygulamalar yaygınlaştırılmalı; yaşlı nüfusun internet erişimi ve dijital okuryazarlığı geliştirilmelidir.
- Yaşlı bireylerin toplumsal hayata katılımını destekleyecek şekilde genç-yaşlı dayanışmasını güçlendirecek, nesiller arası etkileşimi artıracak ve yaş ayrımcılığını giderecek etkinlikler geliştirilmeli ve buna uygun sosyal ortamlar sağlanmalıdır.