Coface ve Allianz Trade küresel iflaslar ve küresel büyüme üzerine peş peşe rapor yayımladı. Allianz Trade’e göre, küresel ticari iflaslar 2025 yılını yüzde 6 artış gibi yüksek bir seviyede tamamlayacak ve 2026 yılında yüzde 5 artışla zirveye ulaşarak üst üste beşinci kez artış sergileyecek. 2027 yılında ise iflaslarda yüzde 1 hafif bir düşüş öngörüyor. Raporda, konkordato anlaşmalarının iflaslardan iki kat daha fazla olduğu Türkiye’de iflasların 2025 yılında yüksek hızla artışının süreceği belirtiliyor. Türkiye’de şirket iflaslarının artış hızı ise önümüzdeki yıldan itibaren düşecek. Coface ise, raporunda, 2025 yılında şirket iflaslarındaki artış eğiliminin devam edeceğini vurguluyor. Rapora göre, gelişmiş ekonomiler genelinde iflas endeksi, 2024’e kıyasla %4 artış gösterirken, artış özellikle Avrupa’da (%11) ve Asya-Pasifik bölgesinde (%12) belirgin şekilde öne çıkıyor. Kuzey Amerika ise bu dönemde görece istikrarlı bir seyir izliyor.
Coface ve Allianz Trade küresel iflaslar ve küresel büyüme üzerine peş peşe rapor yayımladı. Küresel ekonomi, 2025’in ilk yarısındaki ticari çalkantıları göğüslemeyi başardı; ancak önümüzdeki çeyreklerde bu dalgalanmaların uzun vadeli etkilerinin yayılması bekleniyor. Coface Risk Review-Ekim 2025 raporu, küresel dinamikleri analiz ediyor; özellikle artan sosyal ve politik riskler ile Körfez ülkelerinin karşı karşıya olduğu stratejik zorluklara odaklanıyor. Bu çerçevede Coface, ülke risk değerlendirmelerinde 5 değişiklik (bunlardan 4’ü iyileştirme) ve sektörel değerlendirmelerde 16 değişiklik (bunlardan 9’u iyileştirme) yaptı.
COFACE: KÜRESEL BÜYÜME 2025’TE %2,6
Coface, küresel büyümenin 2025’te %2,6 olacağını – hafif yukarı yönlü revize edilerek – 2026’da ise %2,4 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor. ABD ekonomisi, güçlü iç talep sayesinde şimdilik beklentilerin üzerinde bir performans sergilerken, Çin’in yavaşlamayı sürdürmesi ve Euro Bölgesi büyümesinin, Almanya’da beklenen sınırlı toparlanmaya rağmen, zayıf kalması bekleniyor. Küresel yavaşlama ve enerji ile gıda fiyatlarındaki düşüş ortamında enflasyonist baskılar düşük seyretmeye devam ediyor.
Bölgesel düzeyde bakıldığında, Hindistan yılın ilk yarısında %7,6’lık etkileyici bir büyüme kaydetti. Polonya güçlü ivmesini %3,4 büyüme oranıyla sürdürürken, Afrika ekonomilerinin görünümü de iyileşme eğiliminde 2025 için %4,1’lik büyüme öngörülüyor. Bununla birlikte, jeopolitik gerilimlerin tırmanma riski ve bazı ülkelerde uygulanan mali sıkılaşma politikalarının etkileri, küresel ekonomik görünüm üzerinde belirsizlik yaratmaya devam ediyor.
COFACE: İFLASLARDA ARTIŞ DEVAM EDİYOR
2025 yılında şirket iflaslarındaki artış eğilimi devam ediyor. Gelişmiş ekonomiler genelinde iflas endeksi, 2024’e kıyasla %4 artış gösterirken, artış özellikle Avrupa’da (%11) ve Asya-Pasifik bölgesinde (%12) belirgin şekilde öne çıkıyor. Kuzey Amerika ise bu dönemde görece istikrarlı bir seyir izliyor. Faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması 2026’da bir miktar rahatlama sağlayabilir; ancak mevcut tablo, yüksek maliyetler ve belirsiz talep koşullarıyla mücadele eden işletmelerin kırılganlığını açıkça ortaya koyuyor.
Siyasi ve sosyal riskler, istikrarsızlık artık yeni norm haline geldi. Coface Sosyal ve Politik Risk Endeksi, %41,1 ile tarihi bir zirveye ulaştı. Bu oran, pandemi dönemindeki en yüksek seviyeyi de aşarak, politik riski küresel ekonominin temel yapısal unsurlarından biri haline getirdi. Büyük ölçekli çatışmalar devam ederken, ülke içi gerilimler de artıyor – özellikle Afrika’da (Burkina Faso, Nijer vb.), Pakistan ve Lübnan’da durum giderek karmaşıklaşıyor. ABD, kurumsal kırılganlıkların derinleşmesi ve popülizmin yükselişi nedeniyle riskin en hızlı arttığı ülke konumuna geldi. Avrupa’da ise Fransa, benzeri görülmemiş bir siyasi krizle karşı karşıya. Bu tablo, şirketleri daha dikkatli olmaya ve stratejilerini sürekli olarak yeni risk ortamına uyarlamaya zorluyor.
ALLIANZ TRADE: İFLASLARDA AZALMA 2027’DE
Benzer şekilde de Allianz Trade de 2025 yılı iflas raporunu güncelledi. Rapora göre, küresel iflaslarda gümrük vergilerinin olumsuz etkileri henüz tamamen hissedilmedi. Allianz Trade ekonomistlerine göre, 2025 ve 2026’da artması beklenen iflaslarda azalma 2027 yılını bulacak.
Allianz Trade, ABD gümrük vergileri ve küresel ticaret rotalarındaki değişikliklerin ticari iflaslar üzerindeki etkisini analiz ettiği ve 2027 yılına kadar güncellenmiş tahminlerini içeren son İflas Raporunu yayınladı. Küresel ticari iflaslar 2025 yılını yüzde 6 artış gibi yüksek bir seviyede tamamlayacak ve 2026 yılında yüzde 5 artışla zirveye ulaşarak üst üste beşinci kez artış sergileyecek. Allianz Trade, 2027 yılında ise iflaslarda yüzde 1 hafif bir düşüş öngörüyor. Öte yandan gümrük vergilerinin domino etkisi risklerini artırmasıyla iflaslar üzerindeki etkisinin 2026 yılında da devam edebileceği belirtiliyor. Raporda ayrıca teknolojinin etkisiyle hızlanan iş kurma eğilimi ve yapay zekâ balonunun patlama potansiyelinin, özellikle ABD ve Avrupa’da iflas risklerini tırmandırabileceği yorumuna yer veriliyor.
TÜRKİYE’DE İFLASLAR HIZLI ARTIŞINI SÜRDÜRECEK
Raporda, konkordato anlaşmalarının iflaslardan iki kat daha fazla olduğu Türkiye’de iflasların 2025 yılında yüksek hızla artışının süreceği belirtiliyor. Türkiye’de şirket iflaslarının artış hızı ise önümüzdeki yıldan itibaren düşecek.
Allianz Trade’in iflas raporunda, mevcut görünüm çerçevesinde 2025 yılı için yüzde 6 olan küresel ticari iflaslardaki artış tahmininin korunduğu belirtiliyor. Bunun da 2024 yılında ticari iflaslardaki yüzde 10’luk artışın ardından iflasların daha da artarak 2025 yılında 2019’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşacağı ve pandemi öncesi ortalamalara göre yüzde 19 daha fazla olacağı anlamına geldiği belirtiliyor. Yıl başından bu yana verilere bakıldığında tüm bölgelerde, özellikle Asya’da, İtalya’da yüzde 38 ve İsviçre’de yüzde 26 olmak üzere Batı Avrupa’da ticari iflaslarda önemli artışlar olduğu görülüyor.
Allianz Trade’e göre, gelecek dönemde şirketlerin dayanıklılığını sınayan 3 kritik kırılganlık faktörü şunlar:
- Zayıf ekonomik büyüme; ABD ve Euro bölgesinde büyüme hızının, iflasları dengelemek için gerekli eşiğin altında kalması,
- Sıkı finansman koşulları; sürekli yüksek faiz oranları ve sınırlı kredi arzının, yüksek borçlu ve sermaye yoğun işletmeleri, özellikle de KOBİ’leri zorlaması,
- Sektörlere özgü zayıflıklar; yüksek faiz oranları, teknolojik dönüşüm ve artan rekabetin başta inşaat ve otomotiv sektörleri olmak üzere sektörler üzerinde yarattığı kırılganlıklar.