Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, bina tamamlama sigortasındaki vergi sorunun çözümü için geç kalındığını belirterek, “Vergide adalet istiyoruz. Bunun sağlanması lazım. Burada kamunun bir vergi kaybı da söz konusu olmayacak. Bu vergi şu anda doğmuyor. Çünkü verginin yarattığı maliyetten dolayı işlemler bankaya kayıyor” dedi.
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, depremin çözümünün kentsel dönüşüm, kentsel dönüşümün çözümünün de bina tamamlama sigorta olduğunu, ancak bina tamamlama sigortasının tam anlamıyla uygulanabilmesi için vergi sorunun artık çözülmesi gerektiğini söyledi. Yaşar, beklenen Marmara depremi, kentsel dönüşüm ve bina tamamlama sigortası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul özelinde depreme karşı 1,5 milyon riskli bölüm olduğunu, bunun 600 bini için acil önlem alınması gerektiğini, 200 binanın da hemen yıkılması gerektiğini belirten Yaşar, “Depremi bırakın, durduk yerde yıkılan binaları görüyoruz. Bunlar depremi kaldıramayacak binalar. Dolayısıyla bizim en önemli konumuz depremdir ve bunun da çözümü kentsel dönüşümdür” dedi.
VATANDAŞIN KAYGILARI VAR
Yaşar, kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalar yapıldığını, ancak bu konuda gelişmenin hızlı olmadığını ifade ederek, “Evini kentsel dönüşüme vereceklerin birtakım kaygıları var. Vatandaş, güvenli evlerde oturmak istiyorum ama güvenle oturmak istiyorum diyor. Evi dönüştürmek için verdiğinde teslim alıp alamama konusunda endişe duyuyor. Bunun en önemli çözümü bina tamamlama sigortası. Yani depremin çözümü kentsel dönüşüm, kentsel dönüşümün çözümü de bina tamamlama sigorta. Bina tamamlama sigortasıyla müteahhidin ölümünden, iflasına kadar; binanın teslimini geciktirecek olası her şey bu bina tamamlama sigortasının bir şekilde teminat kapsamı altında” şeklinde konuştu.
VERGİDE ADALET İSTİYORUZ
Bina tamamlama sigortasının genel şartlarının geçen yılın haziran ayında yayımlandığını, böylece sigortanın önündeki engellerin büyük bölümünün ortadan kalktığını vurgulayan Yaşar, sigortanın tam olarak uygulanabilmesi için geriye vergi sorununun çözümünün kaldığını kaydetti. Sigortanın maliyet içerdiğine, sigortayı yaptıran müteahhitin sigorta primi ödeyeceğine, sigorta şirketinin teminatlar alması gerektiğine değinen Yaşar, şunları söyledi:
“Bu teminatlar talep edildiğinde ipotek işlemi yapılması gerekiyor, bu da vergi ve harç doğuruyor. Normalde aynı işlemleri bankalar teminat mektuplarıyla yaptıkları zaman bu vergi ve harç istisnaya tabi. Sigortada ise vergi ve harca tabi. Kefalet sigortası ve bina tamamlama sigortası sonradan hayatımıza girdiği için burada bir düzenleme eksiği var. Bu düzenleme eksiğinin bir an önce tamamlanması lazım. SEDDK, Hazine ve Maliye Bakanlığı bu konuda çalışıyor ama bu çalışma çok gecikti. Türkiye’nin en önemli konusu deprem ve bunun çözümü kentsel dönüşüm ise, kentsel dönüşümü de cazip kılacak bina tamamlama sigortası ise bu konunun bir an önce, birçok konudan çok daha önce artık çözülmesi lazım. Yani vergide adalet istiyoruz. Bunun sağlanması lazım. Burada kamunun bir vergi kaybı da söz konusu olmayacak. Şu anda alınan bir vergi değil zaten. Bu konuda çok büyük bir vergi hacmi var da devlet bu vergiden vazgeçecek bir durum ortada yok. Bu vergi şu anda doğmuyor. Çünkü verginin yarattığı maliyetten dolayı işlemler bankaya kayıyor.”
YÜZDE 6’LIK TEMİNATIN KİMSEYE FAYDASI YOK
Ahmet Yaşar, müteahhitin bankadan teminat mektubu alması ile sigorta yaptırması arasında bir maliyet farkı oluştuğuna da dikkat çekerek, “Vergi ve harçları, bankadan mektup aldıklarında ödemiyorlar. İpotek verirken bankaya, bunlar zaten istisna. Projelerde teminat oranı yüzde 6. Bir projenin yüzde 6’sının teminat altında olmasının ne orada konut alıcısına, ne hak sahibine ne de müteahhite bir faydası var. Projenin yüzde 100’ünün sigortalanması, bina tamamlama sigortası yapılması lazım ki biz hem bu güvenirliği sağlayalım, hem konut alıcılarının, hem o projeye finansman sağlayanların haklarını koruyabilelim ve güvenli, evlerimize ulaşabilelim” dedi.