Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, sigorta sektörünün ekonomik büyüklükten düşük seviyede olduğunu belirterek, “Ülkemiz dünya sıralamasında 17-19’larda iken sektör olarak 39. sırada olmak bize yakışmıyor, ekonomimiz ile aynı seviyede olmamız ilk 20 ye girmemiz gerekiyor” dedi.
Sigorta Tatbikatçıları Derneği tarafından düzenlenen İstanbul Uluslararası Sigortacılık Konferansı’nda konuşan Yaşar, Dünya Bankası’nın 2020 yılında dünya ekonomisinde yüzde 5,5, dünya ticaretinde de yüzde 18 daralma beklediğini, bunun 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük, 1929 buhranından bu yana en geniş daralmanın yaşanacağı anlamına geldiğini ifade ederek, “Tüm bunlara rağmen biz bugün büyümekten bahsediyoruz. Ülkemiz bu yıl yüzde 0,3’lük bir büyüme tahmini yaparken, ne mutlu ki sektörümüzde yüzde 24’lük bir büyüme bekliyoruz ve ciddi manada reel büyüme yaşıyoruz” dedi.
“Sigortacılık Ekonomik Büyüklüğümüzden Düşük Seviyede”
Ahmet Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kredi kartlı ödemeler verisinden de göreceğimiz gibi mart ve nisan aylarında aşağı doğru bir daralma varken, hazirandan itibaren ekonomide ve ticarette küresel anlamda daralmalar beklenirken sigortada bugün büyümeyi konuşuyoruz, başlı başına önemli bir konu. Türk sigorta sektörünün önümüzdeki dönemde büyüyeceğini düşünüyorum. Sektör, SEDDK, Türk Re, kamu birleşmeleri, konsolidasyonlar ile aslında yapısal olarak gelişimini tamamladı; bundan sonrası penetrasyon ve büyüme. Artık önümüzdeki dönemde penetrasyon ve büyümeyi konuşmamız gerekiyor. Büyüyoruz ama dolar olarak bakarsak, kura bağlı 10-12 milyar dolar arasında dolaşıp duruyoruz. Sigorta sektörü ekonomik büyüklüğümüzden düşük seviyede. Ülkemiz dünya sıralamasında 17-19’larda iken sektör olarak 39. sırada olmak bize yakışmıyor, ekonomimiz ile aynı seviyede olmamız, ilk 20’ye girmemiz gerekiyor.”
“Varlığında Çok Fark Edilmiyor Ama Yokluğunda Hayat Duruyor”
Ahmet Yaşar, “Bazen bir musibet bir nasihatten iyidir” diyerek, pandeminin ve 2020’de yaşanan çok çeşitli hasarların farkındalığı artırdığını, işler kötüye giderken değerlerimizi korumanın daha zor olduğunu, bu sebeple onları korumanın önemli olduğunu, sigortanın öne geçmesi için gerekli farkındalığın oluşmaya başladığını söyledi.
“Sigortacılık, varlığında çok fark edilmiyor ama yokluğunda hayat duruyor” diyen Yaşar, Artık ülke stratejisi olarak da, sigortacılığın ülke kalkınmasında doğrudan etkili olmasının beklendiğini vurgulayarak, şu açıklamaları yaptı:
“Finansal sigortalar olarak gidebileceğimiz yer açısından baktığımızda kefalet sigortalarını prim olarak büyütebiliriz. Gayri nakdi kredi olan teminat mektupları, yani kefalet senetlerini sektör olarak üstlendiğimizde nakdi kredilerin de önünü açıyoruz. Bu da yeni yatırımların, yani yeni istihdamın, yeni vergi gelirlerinin önünü açmak demek. Bina tamamlama sigortasının da hem konut alıcıları hem konut yatırımcıları hem de müteahhitler açısından çok önemli bir ürün. Bu alanda da arz problemi yaşanıyor. Çok temkinli ve çok dikkatli çalışması gereken bir alan. Kefalet sigortaları, bina tamamlama, fatura koruma, depozito sigortası gibi finansal sigorta türevleri önemli büyüme fırsatları taşıyor. Sigortacılığın ülkenin kalkınmasına ciddi katkılarının olması gerekiyor.”