Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, Katastrofik Modelleme Platformu-CATMOD’un tanıtımında konuştu. Eren, “Katastrofik risklerin yönetim kalitesine ilişkin sorumluluk hissettik. Dünyadaki örnekleri kadar konusuna hakim ekip kurarak, yetkinlik merkezini sektörümüze kazandırdık. CATMOD adını verdiğimiz bu platformun, ülkemiz uzmanlarının hazırladığı, ülkemize özel denklemler ve metodlar üzerinden en doğru sonuçları üretmesini hedefledik” dedi.
Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, Katastrofik Modelleme Platformu-CATMOD’un 2023 yılından itibaren aktif olarak kullanıma başlanacağını açıkladı. Türk Reasürans tarafından düzenlenen Katastrofik Modelleme Platformu-CATMOD tanıtım toplantısı, 13 Mayıs tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı İstanbul Vergi Denetim Kurumu Hizmet Binasında gerçekleştirildi. Toplantıya, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman ve sigorta sektörünün temsilcileri de katıldı.
Toplantıda konuşan Selva Eren, Türk Reasürans olarak sektörün beklediği katastrofik risklerin yönetim kalitesine ilişkin sorumluluk hissettiklerini ve bu konuda uzmanlaşmak gerektiğini düşündüklerini belirterek, “En az dünyadaki örnekleri kadar konusuna hâkim bir ekip kurarak, bu yetkinlik merkezini sektörümüze kazandırmayı amaçladık. CATMOD adını verdiğimiz bu platformun, ülkemiz uzmanlarının hazırladığı, ülkemize özel denklemler ve metodlar üzerinden en doğru sonuçları üretmesini hedefledik. Bugün itibarıyla deprem tehlikesi hesaplamalarımızda doğrulamalarımızı tamamladık. 2023 yılı yenilemelerimizde platformumuzu aktif olarak kullanmayı hedefliyoruz” dedi.
ÖZSERMAYE YÜZDE 93 ARTTI
Selva Eren, konuşmasında, Türk Reasürans’tan ve projelerden de bahsetti. Bugün itibariyle, Türk Reasürans’ın, yurtiçinde yerleşik 28 sigorta şirketi ve kuruma, trete ve ihiyari reasürans alanında teminat sağladıklarını belirten Eren, “Buna ek olarak, dünya coğrafyasına yayılmış 16 ülkede yerleşik 21 sigorta ve reasürans şirketine reasürans kapasitesi sağlayarak, 60 farklı ülkeye güvence ihraç eder konuma geldi. Türk Reasürans’ın global pazarlarda bilinen bir marka olması için azimle çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
2021 yılında tüm dünyada pandeminin olumsuz etkileri yaşanırken, 1 milyar 820 milyon TL prim üreterek, dönem karını 290 milyon TL’ye ulaştırdıklarını ve öz sermayenin geçen yıla göre yüzde 93 artarak 900 milyon TL’ye yükseldiğini, aktiflerin de 2 milyar TL’yi geçtiğini ifade eden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“100 milyon TL sermayesini bünyemizden karşılamak suretiyle, Türkiye’de katılım esaslarına göre faaliyet gösteren ilk reasürans şirketini, Türk Katılım Reasürans’ı kurduk. 2022 yılı itibarıyla, ülkemizde katılım esaslarına göre faaliyet gösteren, sigorta şirketlerinin tretelerine iştirak ettik. Türk Katılım Reasürans’ı da tıpkı Türk Reasürans gibi heyecan ve kararlılıkla büyüteceğiz.”
DASK’TA SEÇENEKLİ TEMİNATA GEÇİRİYORUZ
Selva Eren, Türk Reasürans’ın DASK’ın teknik işleticisi olarak da faaliyetlerini sürdürdüğünü, DASK’a, fayda ve değer yaratacak çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, bu konuda şu açıklamaları yaptı:
“DASK’ın toplamda 25 milyar TL olan ödeme gücünü, 46 milyar TL’ye ulaştırdık. Yurt dışına Euro cinsinden ödenen reasürans maliyetini TL’ye çevirdik. Bu yolla DASK’ın reasürans koruması için ödediği maliyette kur farkından, oluşabilecek zararı bertaraf etmiş olduk. Kurumun işleticiliğini üstlendiğimiz 8 Ağustos’tan sadece 82 gün sonra yaşadığımız, İzmir-Seferihisar depreminde, 4 saat içinde halkımızın yanında olarak çalışmalarımıza başladık. 33 bin ihbar aldık ve 436 milyon TL’lik tazminat ödemesiyle halkımızın yaralarını sardık. DASK’ın, AFAD’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hasar tespit sonuçlarının zaman zaman birbirinden farklı olarak belirlenmesi sıkıntılara yol açıyor, vatandaşlarımız ile DASK’ı hukuk süreç boyutlarında karşı karşıya getiriyordu. Yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde üç kurum arasında tek bir hasar tespit metodolojisinde mutabakat sağlandı. Böylece depremzede vatandaşlar nezdinde DASK’a duyulan güven pekiştirildi.”
Selva Eren, DASK’ta yeni bir gelişmeyi de paylaşarak, “DASK olarak sigortalılarımızdan gelen talepleri de değerlendirerek DASK tarihinde bir ilk olarak ‘seçenekli teminat’ kavramını hayata geçiriyoruz. Bu alternatifte, sigortalılarımızın mevcut teminatları zorunlu deprem sigortası yaptırmak için yeterli olacak iken, isteyen sigortalılarımız bu teminat limitini isteğe bağlı olarak iki katına çıkarabileceklerdir. Başka bir deyişle, metrekare birim fiyatı 1.507 TL olan mevcut teminat seçeneğinin dışında, sigortalılarımıza konutları için 3.017 TL metrekare birim fiyatı üzerinden teminat alma imkânı sağlayacağız. Depreme ek olarak, sel ve benzeri afetlerin de DASK teminatları arasına girmesini sağlayacak bir model üzerinde çalışıyoruz” dedi.
44 BİN KOBİ’YE 7.6 MİLYAR TL TEMİNAT
Selva Eren, Türk Reasürans’ın teknik işleticiliğini yaptığı bir diğer kurum olan ÖRYM’nin (Özel Riskler Yönetim Merkezi), tüzel kişiliğini kazandığından bu yana önemli adımlar atıldığını, ÖRYM’nin, finansal riskler, nükleer riskler gibi özellik arz eden ve kamu yararı bulunan riskler için teminat sağlama, sigorta veya reasürans havuzları kurma veya kurulmasını koordine etme, sigorta ve reasürans şirketleri arasında iş birliği yapılmasını sağlama amacıyla kurulduğunu belirterek, bu konuda da şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türk Reasürans, ÖRYM teknik işleticiliği görevini devir almadan önce, bir önceki adıyla ORYM bünyesinde, ilk iş olarak (DDAS) Devlet Destekli Alacak Sigortasını yeniden yapılandırdı. Tüm KOBİ’lerin sistemden yararlanması adına ürünü yeniden yapılandırdık. Ciro kriterini 25 milyon TL’den 125 milyon TL’ye çıkardık, böylece orta büyüklükteki işletmelerin de bu sistemden yararlanmasını sağladık. Yerel ve uluslararası piyasalardan A rating reasürörlerden kapasite temin ederek sisteme reasürans koruması sağladık. Sağlanan korumaya Türk Reasürans olarak şirketimiz de katkı sundu. Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın katılım sigortacılığı prensiplerine uygun bir ürününün de oluşturulması için Danışma Kurulu oluşturduk, Mart 2022 itibariyle icazet belgesi aldık. Altyapı çalışmaları da tamamlanan ürün Nisan ayı itibariyle sektöre sunuldu.”
DDAS kapsamında teminatlandırılan alıcı sayısının 44 bine, KOBİ’lere sağlanan teminat tutarı da yaklaşık 7,6 milyar TL’ye yükseldiğini vurgulayan Eren, “Bankacılık sektörünün sağladığı finansmanın, bir kısmına konu ettiği; işletmelerin ticari faaliyetleri sonucunda doğan alacakları, 2021 yılı sonu itibariyle yaklaşık 25 milyar TL’ye ulaşacağı tahmin edilmekte. Bu bağlamda Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın teminat altına aldığı 7,6 milyar TL alacak tutarı göz önüne alındığında, bankaların finansmana konu ettiği doğmuş alacak hacminin dörtte birinin DDAS kapsamında değerlendirildiğini söylemek yanlış olmaz” dedi.