SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, ülke ekonomisine duyulan güvenden dolayı sigorta sektörünün uluslararası sermayenin ve yerli yabancı yatırımcıların ilgi gösterdiğini belirterek, “Hem uluslararası düzeyde hem de yerli düzeyde kuruluş talepleri geliyor” dedi. Eroğlu, sigortacılığın, her dönemde, enflasyonun üzerinde büyüyebilen bir sektör olduğunu da vurgulayarak, sektörün büyüme sorunu bulunmadığını, penetrasyon sorunu olduğunu vurguladı.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, ülke ekonomisine duyulan güvenden dolayı sigorta sektörünün uluslararası sermayenin, yerli yabancı yatırımcıların ilgi gösterdiğini açıkladı. Eroğlu, yakın zamanda 8 şirketin kurulduğunu, hem uluslararası düzeyde hem de yerli düzeyde kuruluş talepleri geldiğini, lisans ve ruhsat işlemlerinin devam ettiğini kaydetti. Eroğlu, sektördeki toplam sermayenin yüzde 58’inin uluslararası yatırımcılara ait olduğunu ve ilginin halen Türkiye’ye duyulan güvenin bir yansıması olarak devam ettiğini, uluslararası yatırımcı taleplerinin gelmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Mehmet Akif Eroğlu, sigorta sektörünün riskleri teminat altına aldığını, yatırımların devamlılığını sağladığını belirterek, günümüzde risklerin çeşitlendiğini ve artık sadece hane halklarını değil hükümetleri de tehdit eder şiddete ulaştığını ifade etti. Eroğlu, “Dolayısıyla sigorta emeklilik sektörlerinin aldığı fonksiyon burada çok önemli. Biz şuanda bu fonksiyonu yerine getiriyoruz. Ama mevcut penetrasyondan (sigortalılık oranı) kamu ve özel sektör olarak memnun değiliz. Amacımız bu sektörü büyütmek, penetrasyonu artırmak. Sigorta sektörü olarak ekonomiyi, hane halklarını, şirketleri korumak adına bu yükü almak istiyoruz” dedi.
HER DÖNEM BÜYÜYORUZ
Mehmet Akif Eroğlu, 2. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuştu. Sektörün toplam aktif büyüklüğünün 2021 sonu itibariyle 535 milyar liraya ulaştığını, toplam prim büyüklüğünün de yüzde 108’lik bir büyümeyle 147 milyara ulaştığını kaydeden Eroğlu, “Dolayısıyla geçen seneye göre yüzde 108’lik bir ivmeyle reel olarak büyümüş vaziyetteyiz. Her dönemde, enflasyonun üzerinde büyüyebilen bir sektörüz. Özellikle son 20 yılın rakamlarına baktığımızda sektörümüzün büyüme sorunu bulunmuyor” şeklinde konuştu.
Sigorta sektörünün verdiği toplam teminatın 230 trilyon lira ile GSYİH’nın 32 katına tekabül ettiğini vurgula Eroğlu, “Özellikle son 20 yılda Türkiye’ye kazandırılan gurur verici mega projelerin; belki bankacılar finansmanıyla gurur duyuyorlar ama biz de bu projelere teminat vererek bu yatırımların devamını sağladığımız için sigorta sektörü olarak gurur duyuyoruz” dedi.
TL’NİN İSTİKRARINA KATKI SAĞLIYORUZ
Eroğlu, sigortacılığın fon arz eden bir sektör olduğuna, klasik bankacılık sistemindeki fonlardan farklı olarak orta ve uzun vadeli fon sunduğuna da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim fonlarımızın bir özelliği de ağırlıklı olarak sermaye piyasasını fonluyor olması. Özel sektör tahvilleri, hisse senetleri, özel şirket borçlanma senetleri, devlet tahvilleri gibi sermaye piyasaları araçlarını fonluyoruz. Dolayısıyla sermaye piyasasının derinleşmesi ve büyümesi, sigorta ve emeklilik sektörünün büyümesinden geçiyor. Bizim yatırımlara ayırdığımız kaynakların bir diğer özelliği de, fon arz ettiğimiz kaynak orta ve uzun vadeli olmakla birlikte ağırlıklı olarak TL enstrümanlarına yapılan yatırım. Bu sayede TL’nin de istikrarına katkı sağlıyoruz. 2022’nin ilk 6 ayında 422 milyar liralık büyüklüğe ulaştık. Bu kayda değer bir rakam olmakla beraber bizim arzu ettiğimiz bir rakam değil.”
BİZİM SORUNUMUZ PENETRASYON
Eroğlu, küresel ölçekte risklerin hiç olmadığı kadar çeşitlendiği, derinliğinin ve şiddetinin arttığı bir dönemden geçildiğine de işaret ederek, demografik değişim, iklim değişikliği ve deprem risklerinin gündemlerinde olduğuna dikkat çekti. Eroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“SEDDK olarak bu riskleri bertaraf edecek şekilde sigorta emeklilik sektörünün büyümesini ve penetrasyonun artmasını önceliğimize aldık. Finansal mimaride istikrarın sağlanması için de bu gerekiyor. Biz büyüyen bir sektörüz, bizim sorunumuz penetrasyon. Penetrasyon yönüyle gelişmiş ülkelerden oldukça gerilerdeyiz. Regülatör olarak penetrasyon oranını hayat dışı ve hayat olacak şekilde ayrı ayrı izliyoruz Dünya ortalaması hayat dışında yüzde 3,8 iken Türkiye’de bu oran yüzde 1,44’te. Hayat branşında penetrasyon yüzde 0,47’lerdeyken dünya ortalaması yüzde 3’lerde.”
DENGELİ FİNANSAL MİMARİ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Mehmet Akif Eroğlu, Türkiye’nin tasarruf açığı bulunduğunu ve bunun kapatılması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle OECD’de bireysel emeklilik rasyolarına baktığımızda bireysel emeklilik fonlarının tutarı GSMH’ye yakın durumda. Bizde bireysel emeklilik çok büyük bir başarı hikâyesi olmasına rağmen yüzde 3,4 ile henüz yolun çok başındayız. Bu rakamlar içinde ikinci basamak dediğimiz otomatik katılımla işverenin de katkı sağladığı şirket fonları var. OECD ülkeleri ile bu kadar büyük farkın oluşması; o ülkelerde, yatırım yapan büyük şirket fonları, emeklilik fonları dediğimiz fonların yer alması. Yine penetrasyon düşük diyoruz. Türkiye finansal sistemi bankacılar tarafından domine ediliyor. Biz sigortacılık ve emeklilik sektörü olarak ikinci sırada olmamıza rağmen aradaki makas çok büyük. Bu görüntüyü de değiştirmeye çalışıyoruz. SEDDK olarak dengeli bir finansal mimari oluşturma üzerine çalışıyoruz. Şu anda bulunduğumuz durum, ekonomimizin reel durumuna da yakışmıyor. Ekonomimiz ilk 20’deyken, biz sektör olarak 38. sıradayız.”
BAKIM SİGORTASI, UZUN SÜRELİ SAĞLIK ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
Son 20 yılda hükümetin desteğiyle, sigorta ve emeklilik sektörünün büyütülmesi adına çok büyük adımlar atıldığını da ifade eden Eroğlu, “Geldiğimiz noktayı yeterli bulmuyoruz. Odağımıza büyümeyi aldık, çünkü muazzam bir potansiyelimiz var. Her 5 evden 4’ünde konut sigortası yok. Her 4 araçtan 3’ünde kasko yok. Özellikle Türkiye ekonomisi için önemli işletmelerden KOBİ’lerde yüzde 50 oranında yangın sigortası yok. DASK’ta ise yüzde 50 civarında penetrasyon var. SEDDK olarak bu oranı büyütmeye çalışıyoruz. Bakım sigortası, uzun süreli sağlık sigortası gibi mikro düzeyde analizler yapıyoruz. Teknoloji, dijitalleşme gibi yeni kavramları sektörümüze regülasyon anlamında getirerek sektörün önünü açmaya çalışıyoruz. Buradaki amacımız yerli ve yabancı yatırımcılar için öngörülebilir güvenilir bir yatırım iklimi oluşturmak. Regülasyonların önden bilinir olması, proaktif bir SEDDK yönetimi ile tüm paydaşlar için güven veren bir sigorta ve emeklilik sektörü olması için uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.