Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, Küresel Riskler Raporu’nun Ocak 2025’te yayınlanmasından önce, Zurich Insurance Group ve Marsh McLennan, Dünya Ekonomik Forumu’nun gerçekleştirdiği ve 121 ülkede 11 bin iş profesyonelleri katıldığı Yönetici Görüş Anketi’nin sonuçlarını değerlendirdi.
Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, Küresel Riskler Raporu’nun Ocak 2025’te yayınlanmasından önce, Zurich Insurance Group ve Marsh McLennan, Dünya Ekonomik Forumu’nun gerçekleştirdiği ve 121 ülkede 11 bin iş profesyonelleri katıldığı Yönetici Görüş Anketi’nin sonuçlarını değerlendirdi.
Yıldız, anket kapsamında ekonomik, çevresel, jeopolitik, sosyal ve teknolojik risklerin değerlendirildiğini belirterek, ülkelere göre çıkan anket sonuçlarının farklı olduğunu söyledi. Yıldız, G 20 ülkelerinde birinci risk olarak ekonomik yavaşlamanın çıktığını ifade ederek, “Özellikle merkez bankaların faiz arttırma sürecine girdiği bir dönemde ekonomik yavaşlamanın nasıl olacağı, bir durgunluk şeklinde mi gelecek, yoksa stagflasyon şeklinde mi gelecek; iş dünyasının global anlamda birinci riski, endişelendiği konu bu. İkincisi nitelikli iş gücü eksikliği. Avrupa, Amerika’da ilk 5 risk çok değişmiyor. Dünyada birincisi ekonomik yavaşlama, ikincisi nitelikli işgücü eksikliği, üçüncüsü enflasyon, dördüncüsü yoksulluk ve gelir adaletsizliği, beşincisi de olağanüstü hava olayları. Bu tüm dünya” dedi.
ÜLKELERE GÖRE RİSKLER BENZİYOR
Avrupa’da ise birinci riskin nitelikli işgücü eksikliği şeklinde kendini gösterdiğini vurgulayan Yıldız, “İkincisi ekonomik yavaşlama, üçüncüsü yine enflasyon, dördüncüsü istemsiz göç, beşincisi de dezenflasyon, yani durgunluk diyebiliriz. Amerika’da da durum benzer, Amerika’da birinci ekonomik yavaşlama yine, ikinci enflasyon, üçüncü nitelikli işgücü eksikliği, dördüncüsü yapay zeka ve onun olumsuzlukları, beşincisi de dezenformasyon ve siber riskler. Avrupa, Amerika’da ilk dört risk birbirine benziyor. Beşinci siber olarak genelde çıkıyor veya dezenformasyon. Dünyadan tek farkı olağanüstü hava olayları var; özellikle Asya’da ve Latin Amerika’nın bir bölümünde daha ön plana çıktığı için dünya ortalamalarında ilk beşe giriyor” şeklinde konuştu.
İŞTE TÜRKİYE’NİN İLK 5 RİSKİ
Yılmaz Yıldız, anketin Türkiye sonuçlarına da değindi. Türkiye’nin de diğer ülkelerden pek farkı olmadığını belirten Yıldız, “Birinci, en büyük iş dünyasının risk olarak gördüğü konu enflasyon. İkincisi istemsiz göç, üçüncüsü ekonomik yavaşlama, dördüncüsü yoksulluk ve gelir adaletsizliği, beşincisi de nitelikli işgücü eksikliği. O anlamda Avrupa ile Amerika ile büyük çapta benziyor. Enflasyon sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada iş dünyasının ana sorunlarından biri olmaya devam ediyor” dedi.
ENFLASYON DÜŞÜŞ TRENDİNDE
Türkiye’nin kapsamlı bir enflasyonla mücadele, makroekonomik istikrarı sağlama tedbirlerine yönelik ekonomik program uyguladığına dikkat çeken Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“En yüksek enflasyonu mayıs ayında gördük. Aradan geçen zaman içinde 28 puan düştü. Uygulanan program hemen bir günde, üç ayda sonuç alabildiğiniz bir şey değil. Tabii her ülkenin enflasyon nedenleri değişiyor. Türkiye’deki enflasyonun çok hızlı artmasının nedenleri ile Avrupa’daki Amerika’daki aynı değildi. Bizim özellikle bir dönem negatif faiz ortamı uygulamamız, diğer merkez bankaları faizleri arttırırken bizim azaltıyor olmamız ve burada eksi 70-80 negatif faiz ortamının uzunca bir süre devam ediyor olması, onunla beraber gelen kurdaki aşırı artış; hepsi bir araya geldi. Ama şu an enflasyon düşüş trendinde ama daha yolumuz var.”