EY, Yönetim Kurulları Barometresi 2022 araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırma, yönetim kurullarının mevcut ya da yeni ortaya çıkan zorluk ve risklerle etkin biçimde başa çıkabilmek için daha çevik ve esnek olmaları gerektiğini vurguluyor. EY’ın önerileri, ‘kurumsal amaç ve değer’, ‘kültür ve tutarlılık’, ‘yeni çalışma biçimleri’, ‘siber güvenlik ve iç denetimler’, ‘sürdürülebilirlikte raporlamanın ötesine geçmek, ‘GRC (yönetişim, risk ve uyum) dönüşümü’ ve ‘geleceğin denetim komitesi’ başlıkları altında sıralanıyor.
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY (Ernst&Young), EY EMEIA Yönetim Kurulları Barometresi 2022 Araştırması’nın (EY EMEIA Board Barometer 2022) sonuçlarını açıkladı. EY tarafından günümüzün zorluklarını ve bunların yönetim kurullarının gündemine etkilerini anlamak için, Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika bölgelerinden (EMEIA) yönetim kurulu üyelerinin katıldığı bu araştırma, stratejik risk ve fırsatlara ilişkin değerli içgörüler sunuyor.
EY EMEIA Yönetim Kurulları Barometresi 2022 Araştırması, Covid-19’un neden olduğu çeşitli aksama ve kesintilerin hâlâ devam ettiği bir dönemde ortaya çıkan yeni çalışma biçimlerinin, iş yapış modellerini hızla dönüştürdüğüne dikkat çekiyor. Birçok kuruluş, verilerin yanı sıra teknolojik araç ve sistemler sayesinde ortaya çıkan hibrit çalışma modellerini benimsemiş durumda. Organizasyonların öncelikli olarak odaklanmaları gereken, mevcut ya da yeni gelişmekte olan bir dizi riskin varlığına dikkat çeken araştırma, söz konusu risklerin ve adapte edilmesi gereken yenilikçi teknolojilerin yanı sıra sürekli artmakta olan düzenleyici beklentilerinin kurullar üzerindeki baskıyı artırdığının altını çiziyor.
BAŞARININ ANAHTARI ÇEVİKLİK, UYUM YETENEĞİ
EY araştırması, organizasyonlar için günümüzün çalkantılı küresel iş ortamında rekabette öne geçmenin anahtarının çeviklik ve uyum yeteneği olduğunu ortaya koyuyor. Yönetim kurulları için acil durumlarla başa çıkma yeteneklerini geliştirirken aynı zamanda sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeye odaklanmak, günümüzde öncelikli sorumluluklardan biri haline geldi. Organizasyonların kurumsal, toplumsal, kültürel ve teknolojik boyutlarda dayanıklılıklarını geliştirmek üzere zorlukları fırsatlara dönüştürmeleri ve bunu kuruluşun amacını sürdürülebilirlik ekseninde tanımlayıp güçlendirerek yapmaları gerekiyor.
Artık çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konuları yönetim kurulları için temel önceliklerden biri durumunda. Artan iklim değişikliği tehdidi ve kuruluşların kapsayıcı büyümeyi teşvik etmesi yönündeki paydaş beklentileri, ESG konularını öncelikler listesinin ilk sıralarına taşıyor. Sürdürülebilir kurumsal yönetimin, kurullar ve denetim komiteleri tarafından teşvik edilmesi ve yönetilmesi kritik önem taşıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KİLİT ÖNCELİK
EY EMEIA Yönetim Kurulları Barometresi 2022 Araştırması, EMEIA bölgesi genelinde kurulların, iklim değişikliğinin organizasyon stratejisine entegre edilmesi gereken kilit bir öncelik olduğunu kabul ettiğini de gösteriyor. Araştırma, kurulların sadece riskleri izlemenin ötesine geçerek sürdürülebilirliğin kurum stratejisine ve iş modeline tam entegrasyonunu sağlamaları gerektiğine işaret ediyor. Bu ise, inovasyonun hızlandırılması, sermaye erişiminin geliştirilmesi, daha etkin bir çalışan ve müşteri katılımı ile başarılabilir.
Müşteri ve çalışanlarının sadakatini korumak ve aynı zamanda yatırım sermayesini çekmek isteyen organizasyonlar, yüksek etik standartları benimseyip gözetmeli. Buna gereken titizliği gösteren organizasyonlar, düzenleyici otoritelerin yaptırımlarından kaçınıyor, itibar riskini en aza indirecek ve olası pazar payı kayıplarının da önüne geçebiliyor. Araştırmaya göre, çalışanların üst düzey yöneticileri güvenilir ve etik değerlere sahip olarak algılamaları finansal performansın daha iyi olmasına katkıda bulunuyor ve işe alımlarda kurumun çekiciliğini artırıyor. Kültüre yeterince odaklanmayan yönetim kurulları ise organizasyonlarının uzun vadeli sürdürülebilirliğini riske atıyor.
Yeni çalışma biçimleri, kuruluşlara yeni fırsatlar sunarken, siber güvenlik tehditlerinin de aralarında olduğu yeni riskler yaratmış durumda. Yönetim kurulları, siber güvenlik risk yönetimini kuruluş çapında geçerli bir risk meselesi olarak görmeli ve bunun iş sonuçlarını etkileyebilecek ciddi bir risk olduğunun farkında olmalı. Artan siber güvenlik tehditleri, yönetim kurullarının yönetişim, risk ve uyumluluğa (GRC) daha ciddi biçimde odaklanmalarını gerektiriyor. Yönetim kurulları, siber güvenliği denetleme ve desteklemedeki rolleri ile organizasyona çok değerli, stratejik katkılar sağlayabilir.
RİSKLER DOĞRU DEĞERLENDİRİLMELİ
EY EMEIA Yönetim Kurulu Barometresi 2022’ye göre, yönetim kurulu üyelerinin yüzde 81’i uzun vadeli değer ve amaç odaklı iş ve organizasyonların önemli olduğuna inanıyor. Bu da yönetim kurulu üyelerinin, toplumun kurumlardan amaç ve değer odaklı faaliyet göstermeleri ve zorluklara yanıt niteliğinde anlamlı eylemlerde bulunmaları yönündeki beklentisini anladıklarını gösteriyor. Ayrıca, kuruluşun paydaşlarıyla güven oluşturmasını desteklemek için denetim komitelerinin de etkin kullanılması önem taşıyor.
EY Türkiye İş Danışmanlığı ve Risk Hizmetleri Lideri Emre Beşli raporla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Covid-19 etkisiyle hızlı bir dönüşüm geçiren iş dünyası bu süreçte yeni çalışma modelleri ile tanıştı. Bu çalkantılı dönem, birçok farklı alandan yeni riski de organizasyonların gündemine taşıdı. Çoğu zaman bu risklerle ilgili acil aksiyon alınmasının gerektiğini görüyoruz. Bu çerçevede yönetim kurullarının ve denetim komitelerinin uzun vadeli kurumsal stratejileri belirlemenin yanı sıra kısa vadeli ve çoğunlukla acil olan bu tip zorluklar ve uyum yükümlülükleriyle başa çıkma öncelikleri arasında doğru bir denge kurmaları gerekiyor.
EMEIA bölgesindeki yöneticilerin nabzını takip eden EY EMEIA Yönetim Kurulları Barometresi 2022 Araştırması, yönetim kurullarının gündemindeki öncelikli konuları yedi ana başlık altında oldukça detaylı bir şekilde ele alıyor. Bu başlıkların her biri özelinde yanıtlanması gereken kritik soruları da içeren bu araştırma, organizasyonel stratejiyi dönüştürmede bir katalizör işlevi üstlenecek ve yönetim kuruluna önceliklerin tayininde yardımcı olacak önerilerde bulunuyor. Karşı karşıya olunan zorlukların ve risklerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden araştırma, bu dönemde esnekliğin yönetim kurulları için rekabette en büyük farklılaştırıcılardan biri olacağına da vurgu yapıyor.”