KPMG 2022 Küresel CEO Araştırması’na göre, CEO’lar önümüzdeki dönemde resesyon bekliyor ve resesyonun büyümeye sekte vurmasından endişe duyuyor. Gelişen yıkıcı teknolojiler, önümüzdeki 3 yıl içinde iş büyümesine yönelik en büyük risk olarak ortaya çıkıyor. Şirketler siber güvenliği artık en büyük riskler arasında görmüyor. Bunlara ek olarak CEO’lar; itibar, düzenleyici ve operasyonel sorunlar ve iklim değişikliği gibi konuları da büyümeye yönelik en önemli riskler arasında görüyor.
CEO’lar, önümüzdeki dönemde resesyon beklerken, resesyonun büyümeyi sekteye uğratmasından endişe ediyorlar. KPMG 2022 Küresel CEO Araştırması’na göre her 10 CEO’dan sekizi, önümüzdeki 12 ay içinde bir resesyon beklediğini söylerken, yedisi bu resesyonun beklenen büyümeyi sekteye uğratacağına inanıyor.
Küresel çapta 1300’den fazla CEO’nun katıldığı araştırmaya göre, ekonomik çalkantıların devam etmesi nedeniyle CEO’ların yüzde 39’u halihazırda işe alımları durdururken, yüzde 46’sı önümüzdeki 6 ay içinde iş gücünü küçültmeyi düşünüyor. Ayrıca her beş CEO’dan dördü, şirketlerini beklenen resesyona hazırlamak için kısa vadeli dijital dönüşüm stratejilerine ara verdiğini veya yavaşlattığını belirtirken, siber güvenlik de artık en büyük riskler içinde yer almıyor.
PANDEMİ YORGUNLUĞU İLK SARILARDA
Araştırmamızın sonuçlarına göre liderlerin yüzde 58’i hafif ve kısa süreli bir resesyon bekliyor. Üst düzey yöneticilerin yüzde 14’ü, 2022’nin başlarına (%9) kıyasla biraz daha yüksek bir oranla, bugünün en acil endişeleri arasında resesyon konusu olduğunu belirtirken pandemi yorgunluğu ise yüzde 15 ile listenin başında yer alıyor.
Her on CEO’dan sekizi (%86) bir yıllık zaman zarfında bir resesyon beklediğini söylerken, yüzde 71’i bu resesyonun şirket kazançlarını yüzde 10’a kadar etkileyeceğini öngörüyor. Üst düzey yöneticilerin büyük çoğunluğu (%73) resesyonun beklenen büyümeyi sekteye uğratacağına inanıyor. Bununla birlikte, dörtte üçü (%76) yaklaşan resesyon öncesinde şimdiden tedbir amaçlı adımlar attıklarını da belirtiyor. İşte, KPMG 2022 Küresel CEO Araştırması’nın sonuçları.
CEO’lar işe alımları durduruyor, işten çıkarma yapmayı planlıyor: Ekonomik çalkantıların devam etmesi nedeniyle CEO’ların yüzde 39’u hâlihazırda işe alımları dondurmuş durumda, yüzde 46’sı ise önümüzdeki 6 ay içinde iş gücünü küçültmeyi düşünüyor. Bu nedenle toplu istifaların yavaşlaması bekleniyor. Bununla birlikte, CEO’ların üç yıllık görüşleri daha iyimser olup sadece yüzde 9’u bu süre zarfında personel sayısını daha fazla azaltmayı planlıyor.
DİJİTAL DÖNÜŞÜME ARA VERİYORLAR
CEO’lar resesyona hazırlanmak için kısa dijitalleşme stratejilerini gözden geçiriyor: Beklenen resesyon, şirketleri kısa vadeli dijitalleşme stratejilerini yeniden gözden geçirmeye itiyor. Her beş CEO’dan dördü, şirketlerini beklenen resesyona hazırlamak için dijital dönüşüm stratejilerine ara verdiğini veya yavaşlattığını belirtiyor. Şirketlerin yüzde 40’ı dijital dönüşüm stratejilerine ara verirken, yüzde 37’si önümüzdeki 6 ay içinde bu stratejilerine ara vermeyi veya yavaşlatmayı planlıyor. Katılımcıların yüzde 70’i yatırımlarını dijital fırsatlara kaydırmak ve dijital açıdan geride kaldıkları alanlardan çıkmak için daha hızlı olmaları gerektiğini söylüyor. Katılımcıların dörtte birinden fazlası daha uzun vadede dijitalleşmeyi ve iş bağlantılarını geliştirmenin, önümüzdeki 3 yıl içinde büyüme hedeflerine ulaşılması noktasında hayati önem taşıdığına inanıyor. Yüzde 74’ü ise şirketlerinin stratejik, dijital ve ÇSY (çevresel, sosyal ve yönetişim) yatırımlarının ayrılmaz bir şekilde birbiri ile bağlantılı olduğu konusunda hemfikir.
Yıkıcı teknolojiler ve itibar riski büyüme önündeki en büyük riskler arasında: Araştırmada, gelişen yıkıcı teknolojiler, önümüzdeki 3 yıl içinde iş büyümesine yönelik en büyük risk olarak ortaya çıktı. Buna ek olarak CEO’lar; itibar, düzenleyici ve operasyonel sorunlar ve iklim değişikliği gibi konuları da büyümeye yönelik en önemli riskler arasında gösterdi. İtibar riski CEO’lar arasında 2022’nin başlarına kıyasla daha fazla endişe yaratıyor. Şubat’ta yüzde 3 olan oran, ağustosta yüzde 10’a yükseldi. Ayrıca jeopolitik zorluklara yanıt olarak şirketlerin yüzde 51’i Rusya ile çalışmayı durdurdu ve yüzde 34’ü önümüzdeki 6 ay içinde bunu yapmayı planlıyor.
SİBER GÜVENLİK ARTIK EN BÜYÜK RİSK DEĞİL
Şirketler siber güvenliği artık en büyük riskler arasında görmüyor: Geçtiğimiz yıl büyümeye yönelik riskler arasında ilk beşte yer alan siber güvenlik ise sıralamada geriledi. CEO’ların sadece yüzde 6’sı siber güvenlik konusunu en önemli risk olarak belirtti, bu oran Şubat 2022’de yüzde 17 seviyesindeydi. Bununla birlikte siber ortamların gelişimi sürüyor. Katılımcıların yüzde 77’si şirketlerinin bilgi güvenliğini stratejik bir işlev ve potansiyel bir rekabet avantajı olarak gördüğünü söylüyor. Her on CEO’dan yedisine göre (%73) jeopolitik belirsizlik de kurumsal siber saldırı endişelerini artırıyor. Kurumların yaklaşık dörtte üçünün (%72) fidye yazılım saldırılarıyla başa çıkmak için bir planı var. Bununla birlikte, 2021’de yüzde 13 olan bu orana kıyasla 2022’de neredeyse dörtte biri (%24) siber saldırılara karşı yeterince hazırlıklı olmadıklarını kabul ediyor.
Paydaşlar ‘yeşil yaklaşım ile göz boyamadan’ şüpheleniyor: CEO’lara ÇSY performanslarını paydaşlara iletirken karşılaştıkları en büyük zorluğun ne olduğu sorulduğunda, yaklaşık beşte biri (%17), paydaşlardaki şüphenin “yeşil yaklaşım ile göz boyama” etrafında oluştuğunu söyledi. 2021 yılında bu oran yüzde 8 seviyesindeydi. CEO’ların üçte birinden fazlası (%38), şirketlerinin ilgi çekici bir ÇSY hikâyesi anlatmakta zorlandığını söylüyor. Katılımcıların yaklaşık dörtte üçü (%72) ayrıca paydaşların cinsiyet eşitliği, iklim etkileri gibi ÇSY konularına daha fazla dikkat edeceğine inanıyor. Yetenek konusunda ise 2022’nin başlarına kıyasla daha fazla C-seviye yönetici, doğru yetenek ve becerilere sahip olmanın net sıfır veya benzer hedeflere ulaşmanın anahtarı olduğuna inanıyor. Neredeyse dörtte biri (%22) beceri ve uzmanlık eksikliğinin çözümlerin uygulanmasını engellediğini söylüyor ki bu yılın başlarında oran, yüzde 16 seviyesindeydi.
ÇEVRESEL, SOSYAL, YÖNETİMSEL HEDEFLER YAVAŞLADI
Ekonomik baskı Çevresel, Sosyal, Yönetimsel (ÇSY) hedeflerini yavaşlatıyor: Küresel çapta CEO’lar, özellikle finansal performansın iyileştirilmesi ve büyümenin desteklenmesi söz konusu olduğunda, ÇSY girişimlerinin şirketleri için önemli olduğunun farkında. Hatta üst düzey yöneticilerin yüzde 69’u, paydaşlardan ÇSY konusunda raporlama ve şeffaflık için daha fazla talep geldiğini belirtiyor. Bu oran 2021’de yüzde 58 idi. CEO’ların neredeyse yarısı (%45) ÇSY konusundaki ilerlemenin kurumsal finansal performansı artırdığı konusunda hemfikir; bu oran sadece bir yıl önce yüzde 37’ydi. Bununla birlikte, ekonomik belirsizlik devam ettiği için CEO’ların yarısı önümüzdeki 6 ay içinde mevcut veya planlanan ÇSY çalışmalarına ara veriyor veya bu çalışmaları yeniden gözden geçiriyor; hatta yüzde 34’ü bu adımları şimdiden atmış durumda.