Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, depremin sigorta sektörü üzerine etkileri konusunda açıklamalar yaptı. Kamuoyunda, ‘deprem hasarlarını reasürans şirketleri ödeyecek, şirketlerin cebinden bir rakam çıkmayacak’ şeklinde yanlış bir algı olduğunu belirterek, “Evet, bunu cebimizden ödeyeceğiz. Çünkü depremden dolayı önümüzdeki yıllarda bizim ödeyeceğimiz risk primleri çok daha yüksek olacak; belki de iki katını, üç katına çıkacak” dedi.
EDİTÖR: AYTAÇ NALLAR
Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, depremden dolayı sigorta şirketlerinin ödeyecekleri risk primlerinin yükseleceğini, iki üç katına kadar çıkabileceğini söyledi. Nihat Kırmızı, depremin sigorta sektörü üzerine etkileri konusunda açıklamalar yaptı.
Nihat Kırmızı, kamuoyunda, ‘deprem hasarlarını reasürans şirketleri ödeyecek, şirketlerin cebinden bir rakam çıkmayacak’ şeklinde yanlış bir algı olduğunu belirterek, bu yaklaşımın doğru olmadığını, depremin şirketler üzerinde ciddi etkisi olacağını kaydetti. Her şirketin risk alma iştihanın farklı olduğunu, bazı şirketlerin primden daha fazla yararlanmak için riski üzerinde tutmak isteyebileceğini vurgulayan Kırmızı, “Tamamını devretseniz bile Türkiye’de iki tane önemli reasürans şirketi var; Türk Reasürans ve Milli Reasürans. Biz bu şirketlere de risklerimizi devrediyoruz. Doğru, bu iki şirket de dünya ile risk paylaşımı yapıyor ama tamamı yurtdışına devredilmiyor. ‘Sigorta şirketi cebinden mi ödeyecek’ şeklinde bakış açısı doğru değil. Evet, bunu cebimizden ödeyeceğiz. Çünkü depremden dolayı önümüzdeki yıllarda bizim ödeyeceğimiz risk primleri çok daha yüksek olacak; belki de iki katını, üç katına çıkacak” dedi.
HERŞEYİN BİR FİYATI OLACAK
Türkiye’de, son dönemde reasürörlerin, sadece deprem ile ilgili değil, diğer ürünlerle ilgili de pazarda girmekten imtina ederken, üzerine bir de deprem olduğuna dikkat çeken Kırmızı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’deki iki reasürans şirketi bizleri önemli ölçüde rahatlattı. Yurtdışına vereceğimiz pay azaldı, işlerimiz biraz daha kolaylaştı. Türkiye’den bir reasürans şirketi risk kabul ediyorsa yurtdışındaki daha olumlu bakabiliyor. Zaten reasürans kapasitesi bulmak kolay değildi, depremden sonra daha da zorlaşacak ama imkansız da olmayacak. Yani, her şeyin bir fiyatı olacak, bizler biraz daha fazla ödeyerek, aynı kapasiteyi alacağız. Maliyetlerimiz istesek de istemesek de artacak. Çünkü reasürörler bize bunu maliyet olarak yansıtacak. Biz de mecburen bunu bir şekilde poliçelerimize yansıtmak zorundayız. Belki yüzde 100 olmasa bile bir kısmını da olsa poliçelerimize yansıtmak zorundayız.”
SİGORTA YAPILMIYOR DİYE BİRŞEY YOK
Nihat Kırmızı, “Deprem bölgesindeki sanayicilerden sigorta yaptıramadıklarına yönelik şikayetler alınıyor. Sigorta yapılmıyor mu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Bu da yanlış bir bilgi. Sanayi tesisinin sigortalanması için öncelikle risk mühendisleri gider, inceleme yapar, buna göre bir prim belirlenir veya sigorta yapıp yapmama kararı ortaya çıkar. Çok büyük bir deprem yaşandı. Mutlaka risk mühendislerinin gidip çalışma yapması lazım; bina hasarlı mı, değil mi. Baktığınız zaman hiçbir hasar yokmuş gibi görünüyor ama taşıyıcı sistemlerinde hasarlar olabilir. Şu da var; her şirketin bir risk iştahı var. Kimileri tekstil sektörüne iştahlıdır, kimileri ahşap tesislerini sigortalamaz. Sigorta yapılmıyor diye bir şey söz konusu değil. Artçılar devam ederken, şirketlerin bu incelemeleri iki üç kere yapması gerekirken; yavaşlama olması normal. Ama bina sağlamsa, inceleme yapılmışsa, sigorta şirketinin de risk politikasına uygunsa; sigorta yapılır.”