Ekonomide kadının yeri

8 Mart Dünya Kadınlar Günü… Kadınlar Günü dendiğinde de genelde kadının istihdamdaki yeri konuşulup, tartışılıyor. Türkiye’de toplam işgücünün yüzde 68,5’ini erkekler, yüzde 31,5’ini ise kadınlar oluşturuyor. Kadınların istihdam edilenlerin arasındaki payı üçte bir. İstihdam edilen kadınların arasında ise yönetici konumunda olanların payı ise yüzde 35. Bu oranla, kadın yönetici oranında 29 ülke arasında Türkiye 12. sırada yer alıyor. Kadın yöneticilerin en aktif oldukları roller insan kaynakları ve finans.

Editör: Serdar YİĞİTOL

Peki, kadının istihdamda, ekonomide yeri ne? Sigorta Gazetesi olarak; TÜİK, Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi, PwC, Grant Thornton’un açıkladıkları verileri topladık.

Kadın Yönetici Oranı Yüzde 35

Grant Thornton, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 29 ülkeden 5 bine yakın şirketin katılımıyla ‘İş Dünyasında Kadın Yöneticiler 2021’ başlıklı araştırma gerçekleştirdi. 17 yıldır yapılan ve bu kez pandemi döneminin kadın yöneticiler üzerindeki etkisini inceleyen araştırmanın sonuçlarına göre kovid-19’un yarattığı olağanüstü şartlara rağmen, kadın yöneticilerin oranı global ortalamada bir önceki yıla göre 2 puanlık artışla yüzde 31seviyesine ulaştı. Türkiye’de ise bu oranın geçen yıla göre 1 puanlık düşüşle yüzde 35 olarak kaydedildiği ve global ortalamanın 4 puan üzerinde yer aldığı görüldü. Kadın yönetici oranında 29 ülke arasında 12. sırada yer alan Türkiye’nin Almanya ve Kanada’nın gerisinde kalırken; İngiltere, Fransa ve Amerika’nın üzerinde yer alması da dikkat çekti.

Grant Thornton’un araştırmasına Türkiye’den katılan şirketlerin verdikleri bilgilere göre kadın yöneticilerin en aktif oldukları roller insan kaynakları ve finans oldu. Anket katılımcılarına yöneltilen ‘Şirketinizde üst yönetimdeki kadınlar hangi pozisyonlarda bulunuyor?’ sorusuna katılımcıların yüzde 44’ü insan kaynakları cevabını verirken, yüzde 39’u CFO, yüzde 34’ü CEO/Yönetici Ortak cevabını verdi.

Dünyada Kadın İstihdamı

  • Worldbank’in verilerine göre dünya genelinde toplam işgücüne katılım oranı 1990 yılındaki yüzde 65,5’ten 2020 yılında %60,5’e geriledi.
  • 1990 yılında yüzde 51 olan kadınların işgücüne katılım oranı 2020 yılında yüzde 46,9 olarak hesaplanmakta.
  • Küresel bazda bakıldığında erkekler ve kadınlar arasında işgücüne katılım oranı arasında 27,3 puanlık bir fark varken (2020 yılında), bu fark bazı bölgelerde 50 puana kadar da çıkabilmekte.
  • Kadınların işgücüne katılımının düşük olmasında ise toplumsal cinsiyet rolleri, iş ve aile hayatı arasında dengenin kurulmasındaki zorluk, iş yerine ulaşım güçlüğü, işe giden kadınlar için uygun fiyatlı çocuk bakımı eksikliğinin sebep olduğu değerlendirilmekte.

Ekonomide Kadın İstihdamının Önemi

  • İstihdamda kadın çalışan oranının artmasının küresel GSYH’yi belirgin şekilde destekleyebileceği öngörülüyor.
  • 2017’de yapılan bir çalışmada kadın ve erkek arasındaki cinsiyet farkının 2025’e kadar yüzde 25 oranında azalacağı bir senaryo altında bölgesel olarak GSYH’lerin yüzde 2 ila yüzde 9 oranında artacağı hesaplandı.
  • İş yerinde kadın çalışan sayısının fazla olmasının şirketin finansal performansında etkili olduğu değerlendiriliyor. ABD’de Fortune 500 şirketleri arasında yönetim kurullarında kadın çalışan sayısının en fazla olduğu şirketlerin finansal olarak daha iyi performans gösterdiği ortaya kondu.
  • IMF’nin 2018 yılında yayımladığı bir makalede kadınların işgücüne katılmasının önündeki engellerin ekonomiye olan maliyetinin düşünülenden daha fazla olduğunu, cinsiyet farkının kapatılmasının faydalarının düşünülenden daha fazla olacağını belirtti.
  • PwC tarafından OECD ülkeleri özelinde yapılan bir çalışmada, tüm OECD ülkelerinin kadın istihdam oranının İsveç’in kadın istihdam oranına (Yüzde 60) çıkarılması halinde toplam OECD GSYH’sine 6 trilyon dolarlık katkı sağlayacağı hesaplandı.
Çalışma Hayatı Süresi (2013-2019)

Türkiye’de Kadın İstihdamı

  • Türkiye’de Kasım 2020 verilerine göre, toplam işgücünün yüzde 68,5’ini erkekler, yüzde 31,5’ini ise kadınlar oluşturuyor.
  • 15 yaş üzeri nüfusta işgücüne dahil olmayanların sayısı yaklaşık 32 milyon kişi olup bunun yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor.
  • 15-64 yaş arasındaki çalışabilir nüfusta istihdam edilenlerin sayısı 26,3 milyon olup, kadınların istihdam edilenler arasındaki payı 1/3 civarında. Ayrıca, işgücüne dahil olan veya çeşitli nedenlerle işgücüne dahil olmayan çalışabilir kadın nüfusunun yine yaklaşık 1/3’ü oranındaki kısmı istihdam edilmektedir.
  • ILO Türkiye Ofisi ve TÜİK’in ortak olarak gerçekleştirdiği bir çalışmaya göre Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı yüzde 15,6 seviyesinde olurken, bu ücret farkı yaş ilerledikçe ve eğitim seviyesi düştükçe artmakta. Araştırmanın bir diğer bulgusu da kovid-19 krizinin bu farkı derinleştirdiği yönünde. Çünkü kadınların yoğun olarak istihdam edildiği hizmet, perakende, satış ve turizm gibi sektörler pandemiden en çok etkilenen sektör ve istihdam kayıplarının da bu nedenle en yoğun görüldüğü sektörler.
  • PwC tarafında Çalışma Hayatında Kadınlar Endeksi 2021’e göre, pandeminin kadınlar üzerindeki negatif etkisini ortadan kaldırmak veya süregelen cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek için adımlar atılmazsa, daha çok kadın işgücünden kalıcı olarak ayrılmak zorunda kalacak. Bu zararı telafi etmek ise yıllar alabilir. Cinsiyet eşitliği çalışmalarının kronik ilerleme hızı ikiye katlansa bile, OECD’nin pandemi öncesinde yakaladığı eşitliği sağlama çalışmalarına 2030’dan önce yetişmesi mümkün görünmüyor.