İş Portföy Genel Müdürü ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Tevfik Eraslan, emeklilik fonlarının getirileri ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Portföy yöneticilerinin 2020 yılından çok iyi yararlandığını belirten Eraslan, 2020 yılında ön plana çıkan fonlarla, 2021 yılında ön plana çıkan fonların aynı olmayacağını söyledi.
Editör: Aytaç NALLAR
İş Portföy Genel Müdürü ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Tevfik Eraslan, 2020’de emeklilik fonlarında 43 milyar liralık büyüme olduğunu, bunun da 20 milyar lirasının altın fonlarından geldiğini söyledi. Eraslan, yatırımcıların artık belli ölçüde emeklilik planlarına dahil olan fonları değiştirdiklerini de kaydetti. Tevfik Eraslan, emeklilik fonlarının 2020 yılını değerlendirerek, 2021’den beklentilerini anlattı.
Tevfik Eraslan, 2020 yılının, emeklilik yatırım fonları açısından ortalamada verimli bir yıl olduğunu, fonların ortalama getirisinin yüzde 25,3 olduğunu belirterek, “Enflasyonun oldukça üzerinde bir getiriden bahsedebiliyoruz. Emeklilik sistemindeki katılımcıların hangi fonları tercih ettikleri getirinin oluşumu açısından önemli. Eğer altın fonu aldıysanız getirisi yüzde 55 olabilir ama diğer taraftan bono fonu aldıysanız getiri yüzde 11’de kalabilir” dedi.
En Fazla Tercih Edilen Fon, Altın Fonu Oldu
Tevfik Eraslan, “BES sistemindeki kişilerin ağırlıklı fon tercihleri nelerdir?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bundan 10 yıl önce konuşuyor olsaydık sistemde katılımcılar ağırlıklı olarak bono fonunu tercih eder durumdalardı. Ama bugün için en fazla tercih edilen fon artık altın fonu. 2020 yılı içerisinde altın fonlarına gelen büyüme rakamı 20 milyar TL. Toplamda 43 milyar liralık bir büyüme görüyoruz. Bunun neredeyse yarısı altın fonlarından gelmiş durumda. Dolayısıyla altın fonu en fazla tercih edilen fon türü oldu. İkinci sırada değişken fon kategorisini görüyoruz. Kamu dış borçlanma araçları fonlarına tercih de fena değil. Bu fonu da yatırımcılar beğeniyor. Bu fona da son yıllarda önemli miktarda kaynak girişinin olduğunu gözlemliyoruz. Ama buna mukabil mesela likit fonlardan ya da borçlanma araçlarıyla ilgili fonlardan yatırımcıların bir miktar çıktıklarını diğer fonlara yöneldikleri de gözlemlerimiz arasında yer alıyor.”
2020’deki Getirilerin Her Yıl Tekrar Etmesi Güç
Tevfik Eraslan, “2020 yılındaki getiriler normal getiriler miydi, yoksa 2020 getiri açısından ekstrem bir yıl mıydı?” sorusu şöyle yanıtladı.
“Bu getirinin normal bir getiri olup olmadığını diğer yatırım araçlarına bakarak karar vermek durumundayız. Mesela hane halkının en fazla tercih ettiği yatırım aracı, TL cinsi mevduat. TL cinsi mevduata bakarsanız getirisi ocak ayından aralık ayı sonuna kadarki süreç için yüzde 10’un hemen altında kaldı. Dolayısıyla hane halkının en fazla tercih ettiği mevduatın getirisi yüzde 10 diyelim. Diğer taraftan emeklilik sistemindeki fonların ağırlıklı ortalama getirisi ise yüzde 25,3; dolayısıyla normalin oldukça üzerinde bir getiriden bahsedebiliriz. Diğer taraftan bu getiri her yıl tekrar edilebilecek bir getiri midir? Açıkçası, 2020 yılı, birçok piyasanın iyi olduğu bir yıldı. Bundan neyi kastediyorum? Dövize yatırım yaptığınız zaman, hisse senedine yatırım yaptığınız zaman iyi getiri elde edebildiğiniz bir yıldı. Portföy yöneticileri de bundan çok iyi yararlanmayı bildiler. Bunun sonucunda da ağırlıklı ortalama getiri 25,3 gibi bir seviyede oldu. Bunun her yıl tekrar edilmesi oldukça güç.”
Bol ve Ucuz Para 2021 Yılında da Masada Olacak
Tevfik Eraslan, pandeminin ilk günlerinde dünya finansal piyasalarında ciddi sıkıntıların olduğunu, fiyatların çok hızlı gerilediğini belirterek, yılın yarısına doğru yaklaşırken artık ülkelerin merkez bankalarının önemli ölçüde finansal piyasalara destek verdiğini, para politikalarıyla piyasaların desteklendiğini kaydetti. Bunun olumlu sonuçlarının da görüldüğünü vurgulayan Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2021 yılında bu hikâye değişecek mi? 2021 yılında merkez bankalarının ve ülkelerin maliye politikalarının desteğinin geri çekilmesi çok kolay değil. Hala pandeminin etkileri devam ediyor. Dolayısıyla biz bu desteğin önümüzdeki günlerde de devam ediyor olmasını bekliyoruz. O nedenle bol para ve ucuz para hikayesinin 2021 yılında da masanın üstünde olmasını bekliyoruz. Diğer taraftan Türkiye ile ilgili hikâyede bir miktar da değişiklik var. 2020 yılında nispeten bol para ve düşük faiz politikası uygulanırken; 2021 yılında artık Türk lirasının üzerinde reel faizin olduğu bir hikâye ve para politikası uygulanıyor. Dolayısıyla TL, diğer para birimlerine karşı daha farklı olacaktır. O nedenle 2020 yılında ön plana çıkan fonlarla, 2021 yılında ön plana çıkan fonların aynı olmama olasılığı var. TL’ye dayalı ürünlerin bir miktar daha 2021 yılında ön planda olmasını beklemek daha doğru.”
2021’de TL Kuvvetli Olacak
Tevfik Eraslan, TL’ye ödenen reel faizin, 2021 yılındaki kendi kategorisindeki ülkeler içerisinde oldukça yüksek bir seviyede olduğunu belirterek, dolayısıyla 2021’de, TL’nin kuvvetli olacağını kaydetti. TL dışındaki para birimleri ve varlıkların getirisinin TL cinsi enstrümanlar kadar cazip olmayacağını ifade eden Tevfik Eraslan, “Bu senaryo dahilinde altını şöyle düşünebiliriz. Altının bir dolar bazında fiyatı var, bir de doların TL karşısında değeri var. Dolayısıyla altına yatırım yapan katılımcılar burada iki tane bileşenden birden etkileniyorlar. Dünyadaki bol para miktarının ve ucuz paranın altının dolar cinsinden fiyatını yine bu seviyelerde tutmasını bekleyebiliriz ama diğer taraftan TL çok kuvvetli olacaksa o zaman 2020 yılındaki kadar Türk lirası bazında altının fiyatını yukarıda olmasını ön görmemek gerekir” şeklinde konuştu.