
TÜİK tarafından yapılan sağlık harcamalarına yönelik araştırma sonuçlarına göre; toplam sağlık harcaması, 2023 yılına göre, yüzde 89,6 artarak 2 trilyon 359 milyar 151 milyon TL oldu. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 86,1 artarken (1 trilyon 794 milyar 227 milyon TL), özel sektör sağlık harcaması yüzde 101,8’lik bir artış ile 564 milyar 924 milyon TL olarak gerçekleşti.

Biliyorsunuz geçen hafta; Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’ndaki “Uzun Süreli Bakım ve Sigorta Sistemi: Dünya Modelleri ve Türkiye Perspektifi” adlı panel ile HIMSS diye bilinen Sağlık Bilgi ve Yönetim Sistemleri Topluluğu: Healthcare Information and Management Systems Society Kongresi’ndeki “Değer Temelli Hizmet Modelleri ve Sağlık Sigortasında Dijitalleşme Paneli” aktaracağımdan söz etmiştim.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından 4 Aralık 2025 tarihinde düzenlenen “Özel Sağlık Sigortalarında Yeni Dönem Çalıştayı” ile birlikte yorumlarımı paylaşacağımı da yazmıştım.
Sağlık sigortacılığı ile ilgili yazacaklarımı bir hafta daha ertelemek zorunda kaldım. Çünkü geçtiğimiz haftanın ikinci yarısında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sağlık harcamalarını açıkladı. Son birkaç yıldır olduğu gibi, sağlık harcamalarına yönelik araştırma sonuçları bu yıl da Aralık ayı ilk haftasında açıklandı. Geçtiğimiz yıllarda Kasım ayı içinde açıklanan sağlık harcaması araştırma sonuçları artık Aralık ayında paylaşılıyor. 4 Aralık 2025 tarihinde, bir önceki yılın yani 2024 yılının sağlık harcamalarını yayınladı.
2024 Toplam Sağlık Harcaması 71.8 Milyon Amerikan Doları
TÜİK tarafından yapılan sağlık harcamalarına yönelik araştırma sonuçlarına göre; toplam sağlık harcaması, 2023 yılına göre, yüzde 89,6 artarak 2 trilyon 359 milyar 151 milyon TL oldu. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 86,1 artarken (1 trilyon 794 milyar 227 milyon TL), özel sektör sağlık harcaması yüzde 101,8’lik bir artış ile 564 milyar 924 milyon TL olarak gerçekleşti.
Sonuçlar, toplam sağlık harcamasının yüzde 76,1’inin genel devlet bütçesinden karşılandığını gösteriyor. Özel sektör sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı ise yüzde 23,9 olmuş.
2024 yılında; Sosyal Güvenlik Kurumu yüzde 39,5, merkezi devlet yüzde 36,0, cepten sağlık harcaması olarak bilinen hane halkı yüzde 18,8, sigorta şirketleri yüzde 2,8 harcama yapmış. Hane halkına hizmet veren kar amacı gütmeyen kuruluşlarla diğer işletmeler yüzde 2,4 ve mahalli idareler de yüzde 0,6’lık bir paya sahip olmuş.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla İçindeki Oran Yüzde 5’i Yeni Aştı
Toplam sağlık harcamasının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki oranı 2023 yılında yüzde 4,6’dan 2024 yılında yüzde 5,3 olmuş. Bu oran, gelişmiş ülkeler ortalamasının neredeyse yarısı. İşte başlıktaki “ama” bu yüzden…
2024 yılı toplam sağlık harcamasının yüzde 54,6’sı hastanelerde yapılmış. Sağlık hizmet sunucuları dağılımında ilk üç yine değişmemiş; ilk sıradaki hastaneleri, yüzde 19,6 perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunanlar ile yüzde 11,0 ile ayakta bakım hizmeti verenler izlemiş. Hastane ağırlıklı sağlık sistemi yaklaşımından, sağlığın geliştirilmesi ve korunmasına yönelme ısrarının sebebi işte tam da bu yüzden. Bu ısrar; bir yandan akademi ve sektör temsilcilerinde bir yandan da kamusal karar vericilerin söylemleri hatta politikalarında görülmekte…
Kişi başına sağlık harcaması da 2024 yılında yüzde 89,2 artarak 27 bin 587 TL. olmuş. 2023 yılında 14 bin 582 TL olan bu rakamın ABD Doları olarak değeri 621, 2024 yılında ise yüzde 35,3 artmış 840 ABD Doları olmuş. Bu rakam da, gelişmiş ülkelere ait olanlardan epeyce düşük. Refah seviyesi ve sağlık okuryazarlığı oranı yükseldikçe, karar vericilerin getirdiği hizmet kullanım sınırlamalarından etkilenmeksizin artacağını dünya uygulamaları göstermektedir.
Tedavi, ilaç gibi cepten yapılan sağlık harcaması 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 100,2 artarak 442 milyar 356 milyon TL. olmuş. Son yıllarda hep artmakta olan cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2024 yılında yüzde 18,8 olarak hesaplanmış. Yıllar içinde artma eğilimi de dikkate alındığında, bu oranın özel sağlık sigortacılığında; sadece tamamlayıcı sağlık sigortası poliçeleri için değil, ürün çeşitlendirmesi için de önemli bir kaynak olduğunu düşünmekte yarar olacaktır. Bu ürün çeşitliliğinin koruyucu sağlık hizmetleri ile sağlıklı yaş almayı da içereceğini hep birlikte yaşayacağız. Önümüzdeki hafta paylaşmayı planladığım “Özel Sağlık Sigortalarında Yeni Dönem Çalıştayı” bugünün bile işte bu yönden de gerçekten yeni bir dönem örneklerinin işaretlerini verdi.
Harcama kalemleri ile son iki yıl kıyaslamalarına birlikte bakmak için, TÜİK tablosunu görmek daha kolay olacak (https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Saglik-Harcamalari-Istatistikleri-2024-54188).
Aslında her bir rakamın uluslararası karşılaştırmalarını yapmak mümkündü. Ama rakamdan çok kısa yorumlamaları seçmeye gayret ettim. Yine de, epeyce rakam oldu…
Ne yazık ki genel olarak değerlendirildiğinde, ülkemizin gelişmişlik düzeyine ve ekonomik büyüklük sıralamasına göre, sağlığa ayrılan kaynakların düzeyi açısından gerilerde olduğumuzu gösteriyor. OECD ve G20 ülkeleri ile kıyaslandığında, sağlığa daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Bunu bütçe dengelerinden bağımsız olarak görmekte ve değerlendirmekte çok büyük yarar olduğunu hep birlikte yaşayacağız. Bu öngörünün sağlam temelini, sürdürülebilirlik bağlamında aşamalı biçimde yürürlüğe koymakta yarar var. Son yıllarda gerek genel konsolide bütçe ve gerekse de GSYH açısından artan oranlar yaşansa da, bu oranların artması konusunda tüm paydaşlar olarak çaba göstermeliyiz.
halukozsari@gmail.com / www.halukozsari.com / hozsari@iuc.edu.tr














