Mc Kinsey, iklim değişikliği konusunda, ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için yapılması gerekenler için yol haritası hazırladı. Şimdiden 1,1 derecelik küresel ısınmayı yaşıyoruz ve iklim değişikliğinin nasıl ilerleyeceği düşünüldüğünde orman yangınları, kasırgalar, şiddetli fırtınalar, kuraklık, sel ve yüksek sıcaklıklar daha şiddetli olacak ve daha sık hale gelecek. İşte, Mc Kinsey, iklim değişikliği üzerine tespitleri.
Editör: Serdar YİĞİTOL
Mc Kinsey, ‘Isınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için gerekenler’ konusunu masaya yatırdı ve ısınmayı 1,5 derece sınırlandırmak için hangi eylemlerin yapılması gerektiğine dair bir yol haritası belirledi. Mc Kinsey’in bu alandaki tespitleri hem çarpıcı hem de ilginç.
Önemli sektörlerdeki liderler hemen harekete geçerse, iklim değişikliğini sınırlayabilir ve karbon emisyonlarını sıfıra indirebilirler. Eylem planındaki tespitler ise satır başları ile şöyle:
- İklim değişikliğinin nasıl ilerleyeceği düşünüldüğünde orman yangınları, kasırgalar, şiddetli fırtınalar, kuraklık, sel ve yüksek sıcaklıklar daha şiddetli olacak ve daha sık hale gelecek.
- Şimdiden 1,1 derecelik küresel ısınma ve bunun sonuçları da görüldü. 1.5 dereceden daha fazla iklim değişikliği görülebilir.
Her Yıl Yunanistan Büyüklüğünde Bir Alan Ormansızlaştırılıyor
- Daha yüksek iklim değişikliği sonucu ormanların kaybedilme tehlikesi var. Bu da daha fazla küresel ısınmaya neden olur. Benzer şekilde, buz örtüsünü kaybetmek de dünyayı ısıtır. Böylece, buz kaybına neden olan küresel ısınma, daha sonra küresel ısınmayı daha da artırabilir. Bu nedenle iklimin stabilize edebilmesi gerekiyor. Şimdilik iklimi stabilize etme kapasitesine sahibiz ve 1,5 derece bize bunu yapmak için en iyi şansı veriyor.
- Karbonun salındığı noktada yakalanıp ya yeraltında depolamak ya da bir üründe kullanmak için belirli endüstrilere ihtiyaç bulunuyor. Ayrıca atmosferdeki karbon dengesinin de yönetilmesi gerekiyor. Bitkiler karbonu emdiği için bunu yapmanın en kolay yolu ağaçlandırma.
- Ormansızlaşmanın durdurulması gerekiyor. Mc Kinsey’in tespitlerinde, her yıl küresel olarak Yunanistan büyüklüğünde bir alan ormansızlaştırılıyor. Ormansızlaştırılan alanın her yıl bu ölçekte bir alanı yeniden ağaçlandırılması gerekiyor.
Sorunun En Büyük Kısmı İnekler
- Araştırmalara ve analizlere göre gıda ve tarımda inekler birincil metan kaynağı. Sorunun en büyük kısmı inekler. Mc Kinsey, toplantısında, bu konuda McKinsey’nin Washington, DC’deki Sürdürülebilirlik Uygulama Ortağı şu görüşleri ortaya koyuyor: “Küresel inek nüfusunu alıp kendi başlarına bir ülke olduklarını varsayacak olursanız, o ülke dünyanın en çok sera gazı yayan üç ülkesinden biri olacaktır. Ölçek duygusu vermek için, gezegendeki tüm inekler kabaca ABD ile eşit düzeyde emisyon üretiyor. Dolayısıyla bu, azaltılması gereken önemli bir sera gazı kaynağı.”
- Bir başka metan kaynağı fosil yakıtlar; petrol, gaz ve kömür üretimi. Metan üreten gazın nakliyesi, dağıtımı ve depolanması. Bu endüstrilerin metanı kontrol altına almak ve bu emisyonları azaltmak için önlemler alması gerekiyor.
Salgın Önyargıları Kırdı
- İklim değişikliği konusunda baskılar artıyor. Kamuoyu baskısı var, yatırımcıların baskısı, düzenleyicilerin baskısı, müşterilerin baskısı var. Giderek artan bir şekilde, tedarik zincirlerinin sıfır karbon olmasını isteyen şirketler görülüyor. Özel sektörde, karbondan arındırmanın gerekeceği düşüncesi artık ana akım düşüncenin bir parçası.
- Kovid-19, bazı statüko önyargılarını kırmaya yardımcı oldu. Birçok insan iklim değişikliğinin gerçekte ne anlama geleceğini, riskin ne olduğunu ve insan toplumu için ne kadar kötü olabileceğini hayal etmekte zorlandı. Salgın, insanların gözlerini bu dışsal şokların olabileceği gerçeğine açtı, bu dışsal riskler, toplum olarak çalışma şeklini ve ne yapılması gerektiğini tamamen değiştirdi.
- 2020’ler, gezegenin geleceğini ve insan toplumunun geleceğini belirleyecek çok önemli bir on yıl. Şimdi verilen kararlar da önemli. İklim değişikliğinden endişe duyanlar farklı kararlar almalı ve kamu-özel sektör tarafından alınan kararları etkilemeye çalışmalı.