KPMG Türkiye ile Etik ve İtibar Derneği tarafından hazırlanan “Türkiye Etik ve Uyum Değerlendirmesi” raporunun 2023 yılı sonuçları yayımlandı. Raporda Türkiye’deki şirketlerin etik ve uyum alanındaki durumları değerlendirildi. Ankete katılanların yüzde 46’sı kuruluş içi paydaşlardan destek alamama ve yüzde 37’si yetersiz personel sayısı nedeniyle ilerleyen dönemde etik ve uyum çalışmalarına ilişkin zorluklarla karşılaşabileceklerini belirtiyor.
KPMG Türkiye ile Etik ve İtibar Derneği (TEİD) tarafından 2019 yılından bu yana hazırlanan “Türkiye Etik ve Uyum Değerlendirmesi” raporunun 2023 yılı sonuçları yayımlandı. Raporda Türkiye’deki şirketlerin etik ve uyum alanındaki durumları altı ana kategori altında değerlendirildi.
Araştırmada yer alan ankette katılımcılara önümüzdeki üç yılda etik ve uyum çalışmalarıyla ilgili olarak karşılaşılabilecekleri başlıca önemli güçlükler soruldu. Katılımcılarının yüzde 46’sı kuruluş içi paydaşlardan destek alamama ve yüzde 37’si yetersiz personel sayısı nedeniyle ilerleyen dönemde etik ve uyum çalışmalarına ilişkin zorluklarla karşılaşabileceklerini belirtiyor. Uluslararası sonuçlara bakıldığında ise yüzde 24 oranında yetkin çalışanlara erişimin, yüzde 15 oranında bu çalışanları elde tutmanın karşılaşılabilecek en önemli zorluklar olduğu öngörülüyor.
BULMAKTA ZORLANILAN YETKİNLİKLER
Katılımcılara bulmakta en çok zorlandıkları yetkinlikler sorulduğunda da 2021 ve 2023 yılı anket sonuçlarına göre benzer konuların öne çıktığı, buna ek olarak rüşvet ve yolsuzlukla mücadele ile soruşturma kabiliyetlerinin çalışanlardan beklenen yetkinlik havuzuna dâhil olduğu görülüyor. 2021 yılı anket sonuçlarında katılımcıların yüzde 35’i bu becerileri bulmakta zorlanmadığını belirtirken 2023 yılında bu oran yüzde 30’a geriledi. Bir önceki ankette yüzde 32 oranında bilgi/veri güvenliği, yüzde 29 oranında veri analizi, yüzde 23 oranında ise yönetişim, risk yönetimi ve uyum (GRC) teknolojilerine ilişkin yetkinlikler bulmak en çok zorlanılan beceriler olarak öne çıkarken 2023 yılı anketinin benzer sonuçlarına göre bu oranlar veri analizi için yüzde 31, yönetişim, risk yönetimi ve uyum (GRC) teknolojileri için yüzde 30 ve bilgi/veri güvenliği için yüzde 20.
ETİK VE UYUM FONKSİYONU
Anket sonuçlarına bakıldığında, katılımcıların yüzde 89’unun çalıştıkları kuruluşlarda ayrı bir etik ve uyum fonksiyonu bulunuyor. Ayrı bir etik ve uyum fonksiyonu bulunmayan kuruluşlarda bu sorumluluk sırasıyla; hukuk (yüzde 26), iç denetim (yüzde 11) ve İnsan Kaynakları (yüzde 8) departmanları tarafından üstleniliyor. Etik ve uyum fonksiyonları, uluslararası yapılanması olan kuruluşlarda ağırlıklı şekilde merkezi (yüzde 63) olarak konumlandırılıyor. Türkiye’deki kuruluşlarda, etik ve uyum fonksiyonu, 2021 yılında gerçekleştirilen anket sonuçlarına paralel biçimde ağırlıklı olarak yönetim kuruluna (yüzde 56) ve genel müdüre (yüzde 28) raporlama yapıyor.
ŞİRKETLERİN KARLAŞTIKLARI SUİSTİMAL VAKALARI
Anket sonuçları incelendiğinde, kuruluşların yüzde 52’sinde son bir yıl içerisinde en az 1 çalışan suistimali vakası ile karşılaşıldığı anlaşılmaktadır. Kuruluşların yüzde 6’sında ise son bir yıl içerisinde karşılaşılan suistimal sayısının 15’in üzerinde olduğu görülmektedir. En yaygın suistimal türleri, sırasıyla kuruluş varlıklarının kötüye kullanılması (%39), mali tablo suistimali (%15) ile rüşvet & yolsuzluk (%6) olarak belirtilmiştir. Anket katılımcılarının %48’i ise son bir yıl içerisinde herhangi bir çalışan suistimali gözlemlemediğini belirtmiştir. Katılımcılar, kuruluşlarında son bir yıl içerisinde meydana gelen suistimal vakalarının ağırlıklı olarak ihbar yoluyla tespit edildiğini ifade etmiştir.