spot_img
Cumartesi, Kasım 22, 2025

GÜNCEL HABERLER

Çocuğuna BES yaptıranların tatili Anadolu Hayat Emeklilik’ten

0
Anadolu Hayat Emeklilik, çocuklarının geleceği için bugünden birikim yapan ailelere yönelik bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında 5 Aralık’a kadar “Çocuğum için BES” ürünü alanlar...

MetLife Türkiye fidanları ile geleceğe nefes oluyor

0
MetLife Türkiye, MetLife Vakfı’nın desteğiyle, yeşil bir gelecek için Arbor Day Vakfı ve Ege Orman Vakfı ile iş birliği yaparak, Şile’de çalışanları adına 5 bin...

Hepiyi Sigorta’dan TSRS Uyumlu ilk Sürdürülebilirlik Raporu

0
Doğan Holding güvencesiyle 2022 yılında faaliyete geçen ve Türkiye’nin uçtan uca dijital sigortacılık deneyimini sunan Hepiyi Sigorta, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na (TSRS 2) ve...

AXA ve Ashoka’dan Global işbirliği. Proje Türkiye’de de uygulanacak

0
AXA Foundation for Human Progress ve dünyanın en etkili sosyal girişimcilik ağlarından biri olan Ashoka, eğitim yoluyla toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi hedefleyen global bir iş...

Katılım Sağlık’tan Ahenk Bireysel Özel Sağlık Sigortası

0
Katılım Sağlık’ın yeni bireysel özel sağlık sigortası ürünü Ahenk, tüm sağlık kurumlarında geçerli teminatıyla beklenmedik kaza ve hastalıklara karşı geniş kapsamlı güvence sunuyor. (BASIN BÜLTENİ)...

Anadolu Sigorta Marmaris Ultra Trail’de adımlar doğa için atıldı

0
Anadolu Sigorta’nın isim sponsoru olduğu Marmaris Ultra Trail, bu yıl ikinci kez doğa ve spor tutkunlarını bir araya getirdi. 14–16 Kasım tarihleri arasında düzenlenen...

HDI Sigorta’nın İç Anadolu, Konya Bölge Müdürlüğü yeni adresinde

0
HDI Sigorta’nın İç Anadolu ve Konya Bölge Müdürlüğü, Ankara’daki yeni adresinde faaliyete başladı. Açılış töreninde konuşan HDI Sigorta CEO’su Firuzan İşcan, “İç Anadolu ve...

MetLife gönüllüleri topluma değer kattı

0
MetLife Türkiye çalışanları; çevre, eğitim ve sosyal kapsayıcılık alanlarındaki projeleriyle 1.100 gönüllülük saatine imza atarak toplumun farklı kesimlerine dokundu. Yaklaşık 250 çalışanın katılımıyla yıl...

Anadolu Sigorta’ya Felis ve Sardis’ten 6 ödül birden

0
Anadolu Sigorta, iletişim dünyasının en itibarlı platformları arasında yer alan Felis ve Sardis Awards 2025’te toplam 6 ödül kazandı. Kurumsal sosyal sorumluluk, etkinlik yönetimi...

Quick Finans 2. El Oto Raporu’nun ekim verileri yayımlandı

0
Quick Finans’ın SmartIQ iş birliğiyle yayınladığı 2. El Oto Raporu’nun Ekim ayına ait verilerinin yer aldığı güncel sayısında, sektöre dair en yeni trendler paylaşıldı. (BASIN...
Genel‘Koruyucu devlet değil, sigorta sistemidir’

‘Koruyucu devlet değil, sigorta sistemidir’

Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, “Türkiye’de sigorta sektörünün yurtiçi hasıladan aldığı pay yüzde 2. Ancak bu gelişmiş ülkelerde yüzde 7 seviyelerinde. Gelişmiş ekonomilerde ana koruyucu unsur devlet değil, sigorta sistemidir. Gelişmiş ülkelerde bu tip felaketler devletin üzerinde bir yük oluşturmuyor” dedi.

Türkiye’de sigorta sektöründe 2022 yılında yaklaşık 213 milyar TL’lik prim üretimi gerçekleştirildiği bilgisini veren Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, “Bu da toplam yurtiçi hasıladan yüzde 2’nin biraz üzerinde bir pay alındığını gösteriyor. Bu oran son 2 senede yüzde 1,2 gibi rakamlarda bu seviyeye gelerek önemli bir gelişim göstermiş oldu. Ancak dünya ortalaması olan yüzde 7’lere gidecek hala uzun bir yol var” dedi.

İlk 3 aylık prim rakamlarına göre 100 milyar TL’ye yaklaşan bir tutarla enflasyonun da çok üstünde bir büyüme olduğunu belirten Atınç Yılmaz,  “Sigortanın payının gelecekte daha da artacağını görebiliyoruz. Reasürans korumasına baktığımızda ise Türk sigorta sektörünün reasürans koruması konusunda oldukça hassas ve bilinçli olduğunu söyleyebiliriz. Oto ve sağlık sigortaları dışındaki branşlarda yüzde 90’lara varan reasürans korumaları bulunuyor. Ayrıca bütün branşlarda sigortacıların üzerinde kalan riskler içinde, deprem başta olmak üzere doğal afetler için ayrı korumalar alınıyor.  İlave olarak SEDDK de düzenli olarak sigortacıların doğru miktarda koruma alıp almadığını kontrol ediyor ve şirketlerin sermaye durumlarını kontrol ediyor. Özetle Türk sigorta sektörü bugün 50 trilyon TL’nin üzerindeki bir riski rahatlıkla üstlenip, gerekli reasürans korumasını sağlayıp, hasarını yönetebilecek seviyede” diye konuştu.

SİGORTA PENETRASYONU DÜŞÜK

Yakın zamanda Türkiye’nin çok büyük bir felaket yaşadığını, binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, binlerce fabrika ve işletmenin zarar gördüğünü kaydeden Atınç Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef ülkemiz tarihinin en büyük felaketini yaşadı. Öncelikle yaşanan acılar ve yitirilen hayatlar geri getirilemez ama bunun dışındaki mali kayıplar mutlaka telafi edilebilir. Burada devletimiz her ne kadar vatandaşının yanında olsa da sigorta sistemimize büyük iş düşüyor. Zaten olması gereken de böylesi riskler gerçekleştiğinde sigorta sisteminin işlemesi ve mali yükü vatandaşlar ve dolaylı olarak da devletin üzerinden almasıdır. Burada üzülerek söylemeliyiz ki bu bölgede sigorta penetrasyonu beklediğimiz seviyenin oldukça altında idi. Zorunlu olan DASK’ta bile yüzde 50’nin altında bir oran olduğunu görüyoruz. Kaskoda yüzde 17, konutta yüzde 10 gibi düşük oranlarda penetrasyon var. Neyse ki orta ve büyük ölçekli sanayi işletmelerinde sigorta penetrasyonu biraz daha yüksek ama küçük ölçekli sınai ve ticari işletmelerinde yine çok düşük penetrasyon oranlarına şahit oluyoruz. Tabii burada başka bir soru daha karşımıza çıkıyor, penetrasyonun yanında doğru bedellerle poliçenin yapılmış olması. Özellikle DASK’ta karşılaştığımız sorun, evlerin olduğundan daha düşük metrekarelerde gösterilmiş olması. Düşük prim ödemek için örneğin 150 metrekare bir evin 35 metrekare olarak gösterilmesi gibi sorunlara çokça rastlıyoruz. Bu da maalesef zararın çok düşük bir kısmının sigorta sistemine devredilmesine neden oluyor.”

AFETLERE KARŞI KALICI ÇÖZÜM SİGORTADIR

Gelişmiş ekonomilerde sigortacılığın, bireysel ve kurumsal risk yönetiminin en önemli unsuru olduğunu dile getiren Atınç Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ekonomilerde ana koruyucu unsur devlet değil, sigorta sistemidir. Bu bilinç, tüketicide de, devlette de bu şekilde oluşuyor. Yani buralarda başlarına bir felaket geldiğinde ‘devlet bizi kurtarsın’ anlayışından ziyade, bugünler için yatırımını yaptığım, riskimi devrettiğim sigortacı zararımı karşılasın anlayışı hakim. Bu yüzden gerekirse zorunlu sigorta kapsamını genişletip, doğru sigorta korumalarının alınmasını sağlamak ve bu şekilde sigortanın daha da tabana yayılmasını sağlamak gerekiyor. Böylece devletin, dolayısıyla bütün vatandaşın sırtında bir yük olarak kalmasının önüne geçilmesinin sağlanması gerekli. Tabi ki devlet her zaman için en ufak bir mağduriyet olmaması adına gerekli önlemleri alacak ve destek olacaktır. Ancak bu tür doğal afetlere karşı mücadelede sigorta penetrasyonunun ciddi şekilde artırılmasından başka kalıcı bir çözüm bulunmuyor.”

İLGİLİ HABERLER