Axa Hayat ve Emeklilik Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay, BES ve otomatik katılım ile ilgili getirilerden gündemdeki konulara kadar birçok konuda açıklamalar yaptı. Küntay, pandemi döneminde BES’te katılımcı sayısındaki artışı sürpriz olarak nitelendirdi.
Axa Hayat ve Emeklilik Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay, pandemi döneminde BES’te katılımcı sayısındaki artışı sürpriz olarak nitelendirdi. Olgun Küntay, ekim sonu itibariyle BES’te 7 milyon kişiye yakın katılımcı olduğunu, son 4 yılda kabaca 7 milyon ortalaması ile gittiğini belirterek, 2018 ve 2019’un nispeten BES’te eskiye göre büyümenin yavaşladığı yıllar olduğununu söyledi. Küntay, bunun arkasında da; ekonomik belirsizlikler, döviz kurunun getirdiği belirsizlikler, otomatik katılım sisteminin 2017’de başlaması gibi etkenler olduğunu vurguladı.
“2020 yılında pandemi koşullarında aslında bizim için de sürpriz oldu; girişlerde hafif bir azalma gördük ama çıkışlar da azaldığı için pandemi döneminde katılımcı sayısını artırdı emeklilik sektörü” diyen Olgun Küntay, pandeminin kişilerin tasarruf güdülerini artırma yönünde bir etkisi olduğunu kaydetti. Küntay, “Sisteme giren ve çıkanlara baktığımızda nisan ve mayıs aylarında çok belirgin bir azalma oldu, sonradan toparlandı ama çıkışlar halen eski, geçen yılki seviyelerine gelmedi. Bu da şunu gösteriyor, kişilerin tasarruf motivasyonlarında pandemi döneminin etkisi oldu” şeklinde konuştu.
“Etkileyici Getiriler Sağladık”
Olgun Küntay, son iki yılda emeklilik sektörünün etkileyici getiri oranlarına ulaştığını ve çok iyi bir performans sergilediğini belirterek, şunları söyledi:
“2020 yılının ilk 10 ayında enflasyon artışı yüzde 10.64 iken, aynı dönemde emeklilik fonlarının ortalama net getirisi yüzde 21.42 oldu. Yüzde 9.7 oranında reel getiri sağlandı ki, henüz onuncu ayın sonundayız, bu yıl sonunda daha da artmış olacak. 2019 yılına bakıyoruz; enflasyon yüzde 11.84 artmış, emeklilik fonlarının ortalama getirisi yüzde 27.88 olmuş ki, bu da yüzde 14 gibi reel getiriye işaret ediyor. Bu oranlar katılımcıların mevcut varlıklarının hızlıca büyümesine neden oldu, sistemden ayrılma kararlarını erteletti. Bu getiriler ekonomik görünüm ve bazı enstrümanların diğerlerine göre daha fazla değer kazanması, diğeri de katılımcıların eskiye göre fon seçimlerini yaparken piyasayı daha yakından takip ediyor olmaları zaman zaman danışmanlık alıyor olmaları ve fon dağılımı imkanını ki, yılda 6 kez fon dağılımın değiştirme imkanı var, daha çok kullanmalarına bağlıyorum.”
“Kişilerin Varlıkları Büyüdü”
Olgun Küntay, getiriler hakkında da bilgi vererek, 2019’da, en yüksek getiriyi yüzde 40 artış ile hisse senedi fonlarının sağladığını, onu yüzde 33 ile altın, yüzde 26.5 ile de kamu dış borçlanma fonlarının izlediğini vurgulayarak, şunları söyledi: “2020 yılının 10 aylık döneminde altın fonu yüzde 70’in üzerinde getiri sağladı. Altın fonunu kamu dış borçlanma kağıtları takip etti. Aslında emeklilik sektörü son iki senede değil, genel olarak getirilerde iyi sınav veriyor. Son 5 yılın 4’ünde emeklilik fonlarının ortalama getirileri enflasyonun üstünde gerçekleşti. Son iki yılda daha çok altın, kamu dış borçlanma gibi buralara ilginin arttığını gördükçe, kişilerin daha güvenli buldukları alanlara doğru kaydığını görüyoruz. Aslında bu da önemli, geçmişte fon dağılımı değişikliği çok fazla yapılan bir şey değildi, 2019 ila 2020 arasında orada da belirgin bir fark oluştu. 2019’un ilk 8 ayına fon değişikliği yapmış sözleşmelerin, sistemdeki toplam sözleşmeler oranı yüzde 8 olmuş, bu yıl yüzde 12’ye yükseldi. Katılımcılar daha fazla fon dağılımı değişikliği yapıyorlar, piyasayı daha çok takip ediyorlar. Burada kişilerin varlıklarının büyümüş olmasının da etkisi var.”
Küntay’dan Fon Sepeti Önerisi
Olgun Küntay, “Bu dönemde fon sepeti oluşturmaya çalışsanız, neleri bu sepetin içine koyardınız” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Ben kişisel olarak yumurtaları farklı sepete koymayı tercih ediyorum. Altın bu sene iyi gitti diye her şeyi altına, her şeyi dövize koyma eğiliminde olmazdım. Ekonomimiz nereye gidiyor diyenler açısından likit fonlar, daha kısa süreli enstrümanların bulundukları fonlar iyi görünüyor. Önümüzdeki dönem ekonomi daha iyi olacak diye görenler açısından hisse senedi piyasasından belli oranda koyuyor olmak lazım. Bugünkü fotoğrafta dövizde gerilerime bekliyorsak kamu dış borçlanma fonlarında ağırlığımızı azaltmak lazım. Bunlar tabi beklentiler ve risk algısı ile orantılı.
“Otomatik BES’te Bir Şey Yapılması Lazım”
BES’te, önümüzdeki dönemde bekleyen değişikliklere de değinen Olgun Küntay, şu açıklamaları yaptı: “25 yaşına kadar olan kesimin sisteme girmesi halinde daha fazla devlet katkısından yararlanma konusu gündemde. Ayrıca, 18 yaş altının sisteme girmesi konusu var ki, 18 yaş altı 22 milyon kişi var, bu da BES’in gelişmesi için önemli. Kişilere birikimlerinin bir kısmını çekme imkanı tanınması da gündemde. Bunun dışında yurtdışındaki kişilere dövizli BES var ki, bunun bir kısmının düzenlemeleri yapıldı, devlet katkısı yüzde 10 olarak tespit edildi, ilave düzenlemeler bekleniyor. Otomatik katılım sisteminin revizyona tabi tutulup, çıkışların daha güçleştirileceği yapıya dönüşmesi de gündemimizde. Şu ana kadar otomatik katılım sisteminde büyük başarı gösterildi, sistemde 6 milyon kişi var. Girenlerin de üçte ikisi çıkmış durumda. Orada bir şey yapılmasına ihtiyaç var. Alternatiflerden bir tanesi sistemden çıkışların zorlaştırılacağı bir sisteme dönüşüyor olmak. Bunun dünyada da örnekleri var. O zaman Türkiye’de de daha sağlıklı bir ikinci basamak emeklilik sistemiz olacak.”