Sağlık sigortaları içindeki payı her geçen gün artmaya devam eden tamamlayıcı sağlık sigortası, geçen seneye oranla yaklaşık yüzde 60 oranında artış kaydetti. 2021 yılının Eylül ayı itibarıyla sektörde yaklaşık 2,2 milyon kişinin tamamlayıcı sağlık sigortasına sahip olduğunu belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk, sene sonunda tamamlayıcı sağlık poliçesi ile koruma alan kişi sayısındaki artışın 600 bin kişiye ulaşabileceğini söyledi. Erberk, sağlık branşı genelindeki sigortalı sayısının ise bugün yaklaşık 8 milyon kişiye ulaştığını ifade etti.
Pandemi döneminde sağlık sigortası ürünlerine gösterilen talep artışı, yükselişini sürdürüyor. 2021 yılının ilk 9 ayında hayat dışı toplam prim üretimi yaklaşık 58 milyar TL’ye ulaşan sigorta sektöründe, sağlık sigortalarının payı yaklaşık 9 milyar TL üretim ile yüzde 15,3 civarında seyrediyor. Toplam sağlık prim üretimi içindeki payı yüzde 9,6 seviyesine ulaşan Anadolu Sigorta, sene sonuna doğru pay artışını hızlandırmayı hedefliyor.
600 BİN YENİ KİŞİ KATILDI
Sağlık sigortaları içinde tamamlayıcı sağlık sigortasının önemli ölçüde bir büyüme kaydettiğini ifade eden Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk, özel sağlık sigortasında ciddi bir büyüme görülmediğini, ancak tamamlayıcı sağlık sigortalarındaki artışın etkisiyle sağlık branşında şirket olarak geçen seneye kıyasla yüzde 23 oranında daha fazla prim üretimi gerçekleştirdiklerini kaydetti. Tamamlayıcı sağlık sigortası alanında sigorta sektöründe geçen seneye oranla yüzde 60 oranında artış olduğunu belirten Erberk, “Tamamlayıcı sağlık sigortası yaptıran kişilerin sayısı Eylül ayı itibarıyla 2,2 milyona ulaştı. Sene sonunda ise tamamlayıcı sağlık sigortasına 600 bin yeni kişinin katılmış olması bekleniyor” diye konuştu.
BİREYSEL TALEPLER AĞIRLIKTA
Anadolu Sigorta’nın kurumsal ve bireysel tamamlayıcı sağlık sigortalarında talep dengesinin bireysel ağırlıklı olduğunu söyleyen Erberk, “Sektörün geneline baktığımızda, yüzde 30-40 kurumsal, yüzde 60-70 civarında ise bireysel taleplerin olduğunu görüyoruz. Sisteme ilk kez girecek kurumlar, tamamlayıcı sağlık sigortası ile başlamayı tercih ediyor. Tamamlayıcı sağlık sigortalarında bekleme sürelerinin olmaması, SGK anlaşmalı hastanelerde SGK kuralları çerçevesinde kullanım gibi avantajlar bulunuyor. Bu sigorta türünün bu sene ön plana çıkması ise pandemi nedeniyle farkındalık oluşmasından kaynaklanıyor” diye konuştu.
MEDİKAL ENFLASYON ARTIŞI
Sağlık sigortalarında prim artışlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erberk, çok sayıda bileşenden oluşan medikal enflasyon artışlarına dikkat çekti. Hastanelerimiz modern teknolojinin kullanıldığı tıbbi cihazlara sahip. Döviz ile yapılan yatırımlar, son 1 yıllık kur farkına baktığımızda TL açısından ciddi dezavantajlar yarattı. Dolayısıyla maliyetlerdeki artış primleri de yükseltiyor.
Şirketlerin tamamlayıcı sağlık sigortasında sunduğu her bütçeye uygun primlerle, sigortalılarla çözüm ortaklığı kurduğunu belirten Erberk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bireyselde prim tutarları il, yaş ve cinsiyete göre belirlenirken, grup sigortalarında ise sigortalı sayısına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ayrıca tercih edilen teminat içeriği poliçenin fiyatını belirliyor. Dolayısıyla her bütçeye uygun ürün bulunuyor.”