AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, 2024 yılını ve 2025 yılında sektörde yaşanacakları değerlendirdi. Ölken, 2024 yılının sektör açısından geçiş yılı olduğunu, 2025 yılının ise büyüme yılı olacağını söyledi. Ölken, trafik sigortası hakkında da, “Bu poliçe yazılıyor, hiç kimse kaçınmıyor. Yazma usullerinde bize mevzuatın tanıdığı sınırlar çerçevesinde, kendi imkanlarımızı kullanmaya çalışıyoruz. Ama trafik sigortasına odaklı bir sektör yönetmekten de vazgeçmemiz lazım” dedi.
AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, 2024 yılının sektör açısından geçiş yılı olduğunu, 2025 yılının ise büyüme yılı olacağını söyledi. Ölken, 2025 yılında trafik sigortası odaklı sektör yönetmekten vazgeçilmesi gerektiğini de vurguladı. Ölken, 2024 yılını ve 2025 yılında sektörde yaşanacakları değerlendirdi.
Sigorta sektörü olarak; depremin ekonomi üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, uluslararası seviyede yaşanan krizler, yakın coğrafyada yaşanan olumsuzluklar, ekonomide düzelmeye doğru atılan adımların yanı sıra global ve yerel ekonomi olmak üzere her tarafta sıkışan bir finans ekosistemi ile 2024 yılının tamamlandığını ifade eden Ölken, “Geldiğimiz noktada sektör enflasyonun üstünde büyüme kaydediyor. Bunu takdirle karşılamak lazım. Bunun çeşitli sebepleri var. Bazı branşlarda artan fiyatlar, bazı dönemlerde artan sigorta bedelleri, çok az katılan yeni sigortalılar. Acenteler adına da baktığımızda da bu zorlu konjonktürde en azından ayakta kalıp ileriye doğru adım atabilecek bir seneyi hep birlikte kapattık” dedi.
FİNANSAL GELİRLERLE AYAKTA KALDIK
Sigorta şirketleri açısından da önemli bir yılı geride bıraktıklarını vurgulayan Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü sektör sadece ve sadece finansal gelirleriyle ayakta kalabildi. Bu kötü bir şey değildir. Paradan para kazanmadık aslında; biz paradan elde edilen gelirlerle hasarlarımızı sübvanse ettik. Aslına bakarsanız sigortalıların bize emanet ettiği fonları iyi değerlendirerek hasarlarımızdaki ve frekanstaki maliyet artışlarını absorbe ettik. Yatırım yapmaya, acentelerimize ve müşterilerimize hizmet vermeye çalıştık. Bu açılardan baktığımızda 2024 başarısız bir yıl diyemeyiz. Çünkü birçok endüstriye göre daha rahat ve öngörülebilir bir yönetim gördük. 2024’ün ikinci yarısından itibaren özellikle sigortalıların satın alma gücünde yaşanan eksikliklerden dolayı, sigorta şirketleri bir miktar fiyat seviyelerini aşağı çekmek durumunda kaldılar. Burada da açıkçası fonlarından yarattıkları finansal gelirleri primlerde kullandılar. Yani sigortacılar olarak 2024’te sektörün geleceğe daha hazır olabilmesi adına bir geçiş yılı yönettik. Bir kere adına geçiş yıl koymamız lazım.”
2025 TAM DA SİGORTACI OLMA ZAMANI
“2025, tam da sigortacı olma zamanı” diyen Ölken, öncelikle 2025’te teknik sigortacılık yapılacağını, daha sürdürülebilir fiyatlama yapılması gerektiğini belirterek, “Enflasyon aşağı düştüğü zaman ortalama primler artık eskisi gibi yükselmeyecek. Sigorta bedelleri de artık 2023-2024’teki kadar yükselmeyecek. Demek ki, doğru riski seçeceğiz, doğru riski fiyatlayacağız. Aynı zamanda sürdürülebilir fiyatlama yapacağız. Daha çok müşteriye gel diyeceğiz, sigortalı ol diyeceğiz. Dağıtım kanallarımızı teşvik edeceğiz, onları motive edeceğiz ve aslında sigortacılık yapacağız. Biz 2024’te geçiş dönemini yönettik. Yani bilançolarımızın dik ayakta kalmasını sağladık” dedi.
Ölken, 2025’te sektörün büyümek zorunda olduğunu da vurgulayarak, “2024 geçiş yılı, finansal gelirlerle sektörü ayakta tuttu ama biz büyüyemezsek, sektörü büyütemezsek ne yatırım yapabileceğiz, ne maliyetlerimizi karşılayabileceğiz, ne gelecek için farklı ürünler hazırlayabileceğiz, ne sermayelerimizi daha fazla güçlendirebileceğiz. Dolayısıyla sigorta sektörü, bu geçiş döneminden sonra 2025-2026’da mutlaka büyümek zorunda. Bunun için tam da sigortacı olma zamanı diyorum” şeklinde konuştu.
TRAFİK SİGORTASINA ODAKLI SEKTÖR YÖNETMEKTEN VAZGEÇİLMELİ
Yavuz Ölken, trafik sigortasında yaşananlara da değinerek, “Trafik sigortası bence gündemimizde bile değil; açık söyleyeyim. Bir yılı kapattık, 2024’te, trafik sigortası sigortalanma oranının 2023 ve 2022’den bir farkı yoktu. Demek ki sigorta yapılabildi” dedi.
Ölken, öyle ya da böyle trafik sigortasında serbest tarifeye geçilmesi gerektiğini de kaydederek, şu açıklamaları yaptı:
“Kendi şirketimdeki pazar payıma bakıyorum 2023’e göre 2024’te poliçe adedim büyümüş, trafik sigortasında. Demek ki, bu poliçe yazılıyor; hiç kimse kaçınmıyor. Yazma usullerinde bize mevzuatın tanıdığı sınırlar çerçevesinde, kendi imkanlarımızı kullanmaya çalışıyoruz. Ama trafik sigortasına odaklı bir sektör yönetmekten de vazgeçmemiz lazım. Bu açıdan da tam da sigortacı olma zamanı. Çünkü maliyetin serbest olduğu, primin zorunlu ve sabit olduğu, yani belli standartlarla belirlenen, kanun koyucu tarafından belirlenen, SEDDK tarafından tespit edilen tarifenin karşısında; hasarlar serbest, maliyet serbest. Böyle bir yapının sürdürülemeyecek noktasına geldik. Geçiş dönemini bence sektör, trafikte de 2024’te başarıyla tamamlamıştır. Ama 2025’te, trafik sigortasında geçiş dönemi sürdürülemeyecek kadar hassas hale gelmiştir. Artık serbest tarifeye geçme zamanıdır. Bu anlamda sigorta sektöründeki bütün şirketlerin de hemfikir olduğunu ben biliyorum. TSB’de ki toplantılarda bunu görüyoruz, bunu bekliyoruz. Kötü sürücünün vebalini taşımak istemiyor artık sektör. Biz de istemiyoruz. Bu manada da bence bütün acentelerin katkısı çok önemli. Hepimizin sahiplenmesi lazım.”