AXA CEO’su Yavuz Ölken ile OHSAD Başkanı Reşat Bahat bir araya gelerek, özel sağlık ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortasını (TSS) tartıştı. Ölken, “Tek sorunumuz var, tabana yaymalıyız, daha çok sigortalıya ulaşmalıyız ki, hastanelerimiz de gelişsin” derken; Reşat Bahat, “Tamamlayıcı sağlık sigortasından sıkıntılıyız. Bizim sigorta şirketleriyle bir araya gelip bunu daha çok tartışmamız lazım. Bizim maliyet artışımızı her yıl düzenleyecek bir artışa bağlarsak, bir daha sözleşmemize bakmadan yolumuza yürürüz” şeklinde konuştu.
Editör: Aytaç NALLAR
AXA CEO’su Yavuz Ölken ile Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat, katıldıkları televizyon programında özel sağlık sigortaları üzerine açıklamalarda bulundular. Yavuz Ölken, sigortacılarla, özel sağlık kurumlarının iç içe olduklarını ve yine ortaklaşa sigortalı sayısını artırmaları gerektiğini söyledi. Reşat Bahat, konuşmasında, özel sağlık kurumlarının tamamlayıcı sağlık sigortasından sıkıntılı olduklarını vurguladı.
Ölken: Benim Poliçe Satmam Yetmez
AXA CEO’su Yavuz Ölken, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortasında toplam sigortalı sayısının 4 milyon olduğunu, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortalısının küçük bir kitleyi oluşturduğunu, sigortalanma oranının halen yüzde 4-5 bandında olduğunu söyledi. Tamamlayıcı sağlık sigortasının ayrışan temel unsurunun SGK ile özel sağlık sisteminin bütünleştiği ürün olduğunu ifade eden Ölken, sigortacılar ve özel sağlık kurumlarının iç içe olduğunu vurgulayarak, “Bu hizmet bir bütün. Benim poliçe satmam yetmiyor, hizmet sağlayıcıya ihtiyacım var. Benim yaptığım inovasyon yetmiyor, hizmet sağlayıcının inovasyon yapmasına ihtiyaç var. Bence çok önemli ortak paydalarımız var” dedi.
Ölken: Özel Hastaneler Değer Ortağımız
Yavuz Ölken, özel sağlık kuruluşlarının desteği sayesinde tamamlayıcı sağlık ürününün ortaya çıktığına değinerek, şu açıklamaları yaptı:
“Bugün biz, göğsümüzü gere gere sigortalılarımıza tamamlayıcı sağlık sigortasını sunabiliyorsak, aynı şekilde özel sağlık sigortamızı sunabiliyorsak; hastanelerin yaptıkları yatırımlar ve onların gelişime açık olmaları ile bunu yapabiliyoruz. Aksi halde biz sigortacılar devamlılığını göremediğimiz üründe, hasarda, provizyon hizmeti alamadığımız durumda, güvenilir tedaviler taahhüt edemediğimiz durumda biz bu ürünleri satamayız. Dolayısıyla bu bir ekosistem ve bu ekosistemin içinde hepimizin ortak faydası, geniş kitleleri sistemin içine katmak. Ben, bu modelde, özel hastaneleri, özel anlaşmalı kurumların hepsini değer ortağı olarak görüyorum. Tek sorunumuz var, tabana yaymalıyız, daha çok sigortalıya ulaşmalıyız ki, hastanelerimiz de gelişsin.”
Bahat: Özel Sigortalarla Her Zaman Çatışacağız
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat, konuşmasında sigortacılara teşekkür etti. Pandeminin, poliçe kapsamında olmamasına rağmen tüm sigorta şirketlerinin, sigortalıların hasarlarını ödediklerini belirten Bahat, bu sayede sigortaya güvenin arttığını ve bu durumun gelecek 10 yılda Türk sigortacılığına ciddi katkısı olacağını söyledi. Bahat, “Yani, kişiler sigortalanmakla çok doğru şey yaptıklarını ve sigortalarının kendilerine sahip çıkacaklarını hissettiler” dedi.
Reşat Bahat, özel sağlık kuruluşlarının, özel sigortalarla her zaman çatışma içinde olacağını ifade ederek, “Eğer bu iki taraf çatışmazsa zaten problem var demektir. İki tarafın birliğinden vatandaş kaybeder, iki tarafın seviyeli çatışmasından her zaman tüketici kazanır. Yani bunu da çok sağlıklı bulduğumu belirtmek isterim” şeklinde konuştu.
Bahat: Tamamlayıcı Sağlıkta Sıkıntımız Var
“Bizim bir sıkıntımız var. Sıkıntımız özel sigortalardan dolayı değil. Özel sigortalarla zaten bir anlaşma yapıyoruz. Asıl sıkıntı tamamlayıcı sağlık sigortasında” diyen Reşat Bahat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özel sağlık sigortasının dışındaki tamamlayıcı sağlık sigortasının çarpanı, SUT dediğimiz devletin ödediği sağlık uygulama tebliği fiyatı. SUT maalesef 14 yıl içinde sadece bir kere yüzde 8 arttı. Böyle olunca bir tarafta sabit var, bir tarafta sürekli çarpan var. Özel sigortalarla, özel sağlık sektörü tamamlayıcı sağlık sigortası üzerine her gün pazarlık yapmak zorunda kaldılar. Bu pazarlıktan hep kayıpla çıktılar ve bu kayıptan dolayı da hizmeti yeterince tamamlayıcı sağlık sigortasında verememeye başladılar. Bizim sigortalarla bir araya gelip bunu daha çok tartışmamız lazım. Asıl tartışmamız gereken şu. Evet, SUT dediğimiz çarpanı bir artış planına bağlarsak, bizim maliyet artışımızı her yıl düzenleyecek bir artışa bağlarsak; o zaman biz sigortalarla bir kez anlaşma yaparız, bir daha sözleşmemize bakmadan yolumuza yürürüz.”
Bahat: Sigortalı Sayısı 10 Milyonun Üzerine Çıkmalı
Reşat Bahat, bu konuda özel sağlık sektörünün haklı bir mağduriyeti olduğunu ve bu mağduriyetin, özel sağlık sigortalarıyla, tamamlayıcı sağlık sigortalarının 4 milyonun üzerine çıkmamasına neden olduğuna dikkat çekti. Sigortalı sayısının artması ve bu sayıların 10 milyonun üzerine çıkması gerektiğini savunan Bahat, “Fransa’da yüzde 30’ların üzerinde tamamlayıcı sağlık sigortası var. Türkiye şanslı bir ülke. Dünyada sağlık hizmetini kamu eliyle veren İngiltere ve tümüyle özel sektör eliyle veren Amerika, salgında adeta vatandaşlarına ve dünyaya rezil oldu. Ancak Türkiye gibi karma modeli uygulayan Almanya, Güney Kore, Japonya’da, Avustralya harikalar yaratıyor. Çünkü özel sektörün kazandırdığı müthiş bir dinamizm var. İstanbul veya Türkiye’nin hiçbir yerinde bir tek vatandaşımız kapıda kalmadı. Tabii ki şehir hastanelerinin, pandemi hastanelerinin katkısı var ama yatakların yüzde 55’i özel sektörün” dedi.