DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, gündemde olan yeni deprem yönetmeliğinin detaylarını anlattı. İlki, Kahramanmaraş depremleri sonrası mevcut yönetmelikte revizyona gidileceğini ifade etti.
Editör: AYTAÇ NALLAR
DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi, Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alper İlki, gündemde olan yeni deprem yönetmeliğinin detaylarını anlattı.
1940’tan başlayarak, 1967, 1970, 1975, 1998, 2007 ve 2018 yıllarında deprem yönetmelikleri hazırlandığını, 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası yeni bir yönetmelik hazırlığına girişildiğini belirten İlki, Deprem Yönetmeliği Komisyonu’nun halen üzerinde çalışmaları yürüttüğünü söyledi.
Mevcut yönetmelikte revizyona gidileceğini ifade eden İlki, “Deprem yönetmeliğimiz 500 sayfaya yakın bir dokümandır. Bu yönetmelik yanlıştır diyemem ama yönetmeliği kaç mühendis veya mühendislerimizin yüzde kaçı okuyordur ve yüzde kaçı okuduğunu ne kadar anlıyordur konusunda çok olumlu bir cevap vermek kolay değil. Dolayısıyla gerçekten çok sofistike ve gelişmiş yönetmelik olmasına rağmen ortada bunun daha anlaşılabilir, daha kolay uygulanabilir, ülkedeki ortalama mühendisin anlayabileceği bir doküman olması lazım. Bu çok sofistike olmayan, kolay anlaşılır, hem proje safhasında kolay anlaşılır ve kolay kontrol edilebilir, hem de uygulama sırasında hataya izin vermeyecek ve gene kolay kontrol edebilir niteliklerde olması lazım. Bunu öngördük aslında yönetmenlik komisyonu olarak” dedi.
5 BASİT MADDE HAZIRLANDI
Bu kapsamda da 5 madde içeren, diğer kuralların da geçerli olduğu bir çalışma yapıldığını vurgulayan İlki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesela bina büyüklüğüne göre minimum oranda betonarme duvar eklemek. Çarpıp, bölerek bunu hesaplayabilirsiniz. Deprem tehlikesine göre betonarme duvar koyacağım. Bu binanın deprem dayanımını ciddi anlamda arttıran bir yapı elemanı. Kalem kağıtla hesaplayabileceğiniz bir kural. Kolon boyutları ile ilgili gene çok basit bir kural. Uzun kenarın kısa kenar oranı en fazla bir buçuk olacak. Yani 30’a 60 bir kolon yapamayacaksınız. Bu nedir; 50’ye 50 gibi, 60’a 60 gibi daha karesel kolonlar, düşey taşıyıcı elemanlar yapmanız demek. Bu konstrüksiyonun daha kolay yapılması demek, demirlerin kolonlara daha kolay yerleştirilmesi demek, betonun kolon içine daha kolay dökülmesi demek. Dolayısıyla olası imalat hatalarının minimize edilmesi demek. Bir de tabii bunların hem proje safhasında hem uygulama safhasında çok kolay kontrol edilmesi demek. Bunun dışında kolon boyutlarını bir miktar daha büyütecek bir takım kurallar, yapı sisteminin düzenli olmasını sağlayacak yine basit bir takım kurallarla binaların ayakta kalmasını büyük oranda sağlayacak, çok basit 5 madde hazırlanmış vaziyette. Henüz yürürlüğe girmedi ama girecektir.”
23 NİSAN DEPREMİ CENTİLMEN BİR UYARIYDI
Alper İlki, 23 Nisan’da yaşanan İstanbul depremine de değinerek, “Büyüklük olarak kayda değer bir büyüklük yaşadık, fakat hasar oldukça sınırlı oldu. Bunları biz matematik olarak incelersek pek çok binanın aslında daha fazla hasar göreceğini tahmin edebilirdik. Çünkü İstanbul’da o bölgelerde ayakta zor duran bazı binalar var. Ama her şey her zaman kağıt üstünde olduğu gibi olmuyor. Ben bu depremi çok centilmen bir uyarı olarak değerlendiriyorum. Bu; uzun süredir aslında deprem bilimcilerin olmasının yüksek olasılık olduğu büyük depremin bir ön uyarısı olarak algılanmalı ve bu yönde hazırlıklara daha hızlı olarak devam edilmeli” dedi.