Bupa Acıbadem Sigorta CEO’su olan Gökhan Gürcan, sağlık sigortaları ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Bugünkü durumdan kimsenin memnun olmadığını, sürdürülemezlik girdabına girildiğini belirten Gürcan, “Buna külliyen bir çözüm bulmamız gerek. SGK’nın aldığı primin bir kısmını tamamlayıcı sağlık sigortasını finanse edecek şekilde bir model geliştirilmeli. Bu tutarın bize direk olarak verilmesi de gerekmiyor. Sigortayı ucuzlatacak unsur olarak kullanılmalı” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
Bupa Acıbadem Sigorta CEO’su olan Gökhan Gürcan, özel sağlık sigortası sisteminin değişmesi ve devletin de taşın altına elini koyarak, fiyatların düşmesine katkı sağlaması gerektiğini söyledi. Gürcan, özel sağlık, tamamlayıcı sağlık sigortalarında fiyat artışları ve çözümler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Gürcan, 3.5 milyonu Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS), 2.5 milyonu da özel sağlık sigortalısı olmak üzere toplam 6 milyon sigortalı bulunduğunu kaydetti. Sağlık sigortalarında fiyatların arttığını, ancak bu artışın da yeterli olmadığını belirten Gürcan, prim artışının enflasyon, döviz kuru, asgari ücret ve enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını ifade etti. Gürcan, 2021 yılında 100 liraya alınan TSS’nin, bugün 291 liraya alınabildiğini, aynı dönemde hastane fiyatlarının da yüzde 200’lerde arttığını ve 100 liradan 290 liraya geldiğini vurgulayarak, maliyetlerin, primlere direk yansıdığını söyledi. Özel sağlık sigortasında ise fiyat artışının daha düşük kaldığına değinen Gürcan, “Özel sağlık sigortasının fiyatları zaten yüksekti. Orada da fiyat artışı yüzde 250’lerde oldu” dedi.
HASTANELER SÖZLEŞME İPTAL EDİYORLAR
Bugün ortalama TSS fiyatının 3000 liralarda olduğunu ve bunun da yeterli olmadığını belirten Gürcan, şunları söyledi:
“Tamamlayıcı sağlık sigortasında hizmet veren hastanelerin birçoğu verdikleri hizmete karşılık aldığı fiyattan memnun değiller. Şu anda 2022 yılının ikinci yarısından itibaren hastanelerin fesih talepleri, yani sözleşmeyi iptal etme talepleri yüzde 20 oranında. Her 100 hastaneden 20’si iptal ediyor ve diğerleri de daha yüksek fiyatla çalışma taleplerini bize iletiyor. Haklı, haksızlar; bu ayrı bir şey, çünkü hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Dolayısıyla sürdürülemezlik girdabına girmiş durumdalar. Talepleri, fiyatların artması ama fiyatların artmaması için de bizler hastaneleri baskılıyoruz. Eğer ki biz hastanelerin taleplerini kabul ediyor olsak bugün poliçe fiyatları 3000 liralardan en az 4000 liralara gelir.”
SAĞLIK SİGORTASINDA ZARAR 4 MİLYAR TL
Gökhan Gürcan, sağlık sigortasından sigorta şirketlerinin de zarar ettiğine de değinerek, “2022 yılında bizim öngördüğümüz enflasyon yüzde 18 iken, maruz kaldığımız enflasyon yüzde 90. 2022 yılında sigorta şirketlerinin yüklendiği maliyet 4 milyar TL. Yani, 4 milyar TL sağlık sigortasından zarar ettik” dedi.
Bu ortamda sağlık sigortasından kimsenin kazanmadığına, sistemin yeniden dizayn edilmesi gerektiğine dikkat çeken Gürcan, “Bize hep soruluyor, fiyat artışı devam edecek mi? Yüksek enflasyon olduğu müddetçe, devalüasyon olduğu müddetçe, işçilik maliyeti arttığı müddetçe; sağlık kuruluşlarının maliyeti artacak, bizim satın alma maliyetimiz artacak, dolayısıyla sigorta primleri artacak. Diğer taraftan vatandaşın alım gücü bunu karşılamadığı müddetçe de sigortalılık oranı gün ve gün düşüyor olacak. Buna külliyen bir çözüm bulmamız gerek” şeklinde konuştu.
SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
Gökhan Gürcan, bu sistemden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) memnun olduğunu da ifade ederek, şu açıklamaları yaptı:
“SGK memnun, çünkü bizler 6 milyon sigortalıya hizmet veriyoruz. Bunların neredeyse tamamı SGK’lı. Bunların hepsi devletin hastanelerine gidecek, oralardan hizmet alacak. Şu anda devlet hastaneleri bu kadar daha az kişiye hizmet veriyor, devlet bir o kadar daha az maliyete katlanıyor. Bu ekosistemi oluşturan tüm oyuncular taşın altına doğru oranlarda elini koymak zorunda ki, sağlıklı bir sistem yaratılabilsin.
Bir örnek vereyim. Bugün asgari ücretten kesilen sağlık primi aylık 1250 lira, yıllık 15 bin lira. Sigortalı devletten alacağı sağlık hizmeti için bu primi ödüyor. Biz ise TSS için 3000 lira istiyoruz, yaşa göre bu 3500 liraya çıkıyor. Bir kere burada bir çarpıklık var. Sigortalının ailesi de faydalanıyor ama ortalama üç kişilik aile desek, kişi başına 5000 lira düşüyor demektir. Yine bizim istediğimizden yüksek. Burada şunun yapılması gerekiyor; SGK’nın aldığı primin 1000 lirasının tamamlayıcı sağlık sigortasını finanse edecek şekilde bir model geliştirilmeli. Bu tutarın bize direk olarak verilmesi de gerekmiyor. Sigortayı ucuzlatacak unsur olarak kullanılmalı. SGK priminin 1000 lirasını tamamlayıcı sağlık sigortasına koysak, prim bir anda 3000 liradan 2000 liraya düşer. Yüzde 33 fiyat ucuzlar. Kamunun menfaatlerini, ülkenin menfaatlerini ve bireylerin menfaatlerini korumak ve bunu sürdürebilir sistem haline getirmek zorundayız. Dolayısıyla bu sistemin değişmesi gerekiyor.”