AXA CEO’su Yavuz Ölken, trafik sigortaları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ölken, “Trafik sigortası zarar ediyor, önlemler alınmazsa kalıcı olabilir. Evet, bir zarar var; bu zararı geçici görebiliyorsak, geçici yönetebiliyorsak, tabi ki katlanacağız. Önemli olan sigorta sisteminin özkaynaklarının güçlü ayakta kalması, hasar anında hasar ödeyebilecek güçte olmamız. 2022’yi ben, önemli bir geçiş yılı olarak görüyorum ve açıkçası gereksinimler ve farkındalık anlamında da dersler aldığımız bir yılı yaşıyoruz” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
AXA CEO’su Yavuz Ölken, trafik sigortasında, maliyetlerle, primlerin uyuşmadığı bir döneme girildiğini açıkladı. Ölken, trafik sigortaları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yavuz Ölken, trafik sigortasında son 2-2,5 yılda yaşananları özetleyerek, sigorta sektörünün trafik branşı ile ilgili sorun yaşadığına yönelik algı oluştuğunu, bunun karşılığında sektörün attığı adımların bazı kesimlere makul gelmediğini söyledi.
Yavuz Ölken, pandemi dönemindi, trafik kazalarındaki düşüşle birlikte, şirketlerin, çok önemli fiyat avantajları sunduğunu, hatta birkaç ay bedava primli poliçeler yapıldığını belirterek, “Sektör elindeki kaynakları toplum için yeteri kadar kullanmak üzere istekli bir sektör. Bugün yaşadığımız şey; artan trafik kazaları ve ekonomideki gelişmelerin ortaya çıkardığı maliyet artışları karşısında yetersiz fiyatlama olayıdır. Bugün SEDDK’nın yetkisi dahilinde bir tavan tarife var. Açıkçası maliyetlerle primlerin uyuşmadığı bir döneme girdik. Bu dönemde primler aşağıda kalıyor. Neden? Çünkü maliyetler yüksek. Bu sadece bugünkü enflasyon ve döviz kurları ile açıklanamaz” dedi.
ASGARİ ÜCRET MALİYETLERİ ARTIRIYOR
Özellikle asgari ücretteki artışın, geçmişten gelen, halen ödenmemiş ve halen ihbar edilmemiş bütün hasarların maliyetlerini yukarı çıkardığını ifade eden Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani enflasyon ve asgari ücret, diğer endüstrileri gelecek için tehdit altına alırken, sigorta sektörünü hem gelecek için tehdit altına alır hem de geçmişte sırtımızda taşıdığımız muallak dediğimiz ödenmemiş tüm dosyaların maliyetlerini yukarı çıkartır. Dolayısıyla sigorta açısından baktığımızda trafik sigortalarının prim seviyelerinin hem geleceği koruması ve gelecekte oluşacak bütün belirsizlikleri ortadan kaldırması lazım. Bu fiyatlama ile çözülecek bir konu da değildir. Onun da altını çizmek lazım.”
İKİ YILDA SERBEST TARİFEYE GEÇİLMELİ
Yavuz Ölken, trafik sigortasında yaşanan sorunlara karşılık çözüm önerilerine de değinerek, iyi sürücü, kötü sürücünün ayrışması ve illerin kendine özgü özelliklerine göre iller arasındaki farklılığın ortaya konması gerektiğini kaydetti. Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün sigorta sektörünün yapısal bir reform olarak en öne koyduğu başlık trafik sigortaları. Bu anlamda SEDDK, Türkiye Sigorta Birliği’nin yaptığı ortak çalışmalarda aslında biz yapılması gerekenlerin listeleyebiliyoruz. Ortak bir çalışma var ama bana göre bu sektör önümüzdeki iki yıllık perspektifte serbest tarifeye, iyi sürücü ile kötü sürücünün ayrıştığı, doğrudan tazmin sisteminin ülkemize kazandırıldığı, biraz daha sigorta sektörüne yatırım yapan sermayedarların daha çok kapasiteyi buraya koymasını sağlayacağı bir düzenleme gerekiyor. Memnuniyetle söyleyebilirim ki, SEDDK da bunun farkında. Ben önümüzdeki dönemde bir pozisyon düzenlemesi yapılacağını düşünüyorum.”
Yavuz Ölken, maddi ve bedeni zararları veya destekten yoksun kalma tazminatlarını, değer kaybını içinde barındıran tek ürünün trafik sigortası olduğunu da hatırlatarak, “Dolayısıyla aktüeryal olarak da geleceği ön görmenin kolay olmadığı bir branştır. Çünkü hukuksal açıdan ortaya konan davalarda davaların tasfiyeleri neredeyse 1,5-2 yıla gidiyor. Yani biz bugün bir trafik kazasında ölümlü bir vakayla karşılaştığımızda tam 1,5-2 yıl sonra ne ödeyeceğimizi tahmin edip ona göre fiyatlama yapmamız lazım. Gerçekten zor bir konjonktür diyebilirim” şeklinde konuştu.
ÖNLEM ALINMAZSA KALICI OLABİLİR
Yavuz Ölken, “Neden, zarar ettiğiniz bir ürünü satmaya devam ediyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Zorunlu bir ürün, lokomotif bir ürün ama satmıyorum da diyebilirsiniz. Kurumların inisiyatifine bağlıdır. Bugün bizler, bu sektörün önemli oyuncuları olarak şöyle bakıyoruz: Gelecek için bu ülkede trafik sigortalarının gitmesi gereken yol, doğrudan tazmin, kişi temelli sigortalar dediğimiz sigorta türleridir. Trafik sigortası zarar ediyor, evet; bugünkü konjonktürde olağandışı bir durum çıktı ortaya. Önlemler alınmazsa kalıcı olabilir, ama önlemlerin alınacağına ben inanıyorum. Evet, bir zarar var; bu zararı geçici görebiliyorsak, geçici yönetebiliyorsak, tabi ki katlanacağız. Pandemi döneminde de sağlık sigortalarında önemli zararlara katlandık. Çünkü geçici olduğunu, geçici olabileceğini hesap ettik. Serbest ekonomide her şeyden kar edemeyebilirsiniz. Ama önemli olan sigorta sisteminin özkaynaklarının güçlü ayakta kalması, hasar anında hasar ödeyebilecek güçte olmamız, bir dengede yürümemiz gerekiyor. 2022’yi ben, önemli bir geçiş yılı olarak görüyorum ve açıkçası gereksinimler ve farkındalık anlamında da dersler aldığımız bir yılı yaşıyoruz. Geleceği inşa edeceğimizden benim şüphem yok açıkçası.”