Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, vergi ve harç konusunun kentsel dönüşüme destek olacak bina tamamlama sigortasının önündeki en büyük engel olduğunu belirterek, “Bankalarla sigorta şirketleri arasındaki vergi düzenlemesinin birbirine eşitlenmesi lazım. Önümüzdeki düzenlemeler sırasında Meclis’ten bu çalışmayı açıkça bekliyoruz.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, bina tamamlama sigortasının kentsel dönüşümün önünü açtığını ancak halen eksiklikler olduğunu söyledi. Yaşar, özellikle vergisel boyutta Meclis’ten yasal düzenleme beklediklerini açıkladı.
Ahmet Yaşar, konut stoğunun durumunun sadece Türk sigorta şirketlerini değil dünyadaki reasürans şirketlerini de yakından ilgilendirdiğini belirterek, kentsel dönüşüme veya konutların güçlendirilmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Konutların yüzde 45’inin güçlendirilecek durumda olduğunu ifade eden Yaşar, “Konut stoğunun güçlendirilebilmesi ya da bunların yıkılıp yeniden yapılabilmesi, kentsel dönüşümün önünün açılabilmesi için vatandaşın güvene ihtiyacı var. Bu güveni de sağlayacak tek şey bina tamamlama sigortası” dedi.
TEMİNAT MEKTUBUNDA KORUMA YÜZDE 10
Sürecin bir bütün olarak tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Yaşar, sigorta genel şartlarının tamamlandığına ancak vergi boyutunun eksik kaldığına değinerek, şunları söyledi:
“Sigorta şirketiyle müteahhit arasındaki teminat alışverişinde müteahhidin sigorta şirketine ipotek ya da rehin verirken ödediği vergi ve harçlar konusu kaldı. Bankadan teminat mektubu aldığında kanun gereği yüzde 10’luk bir teminat vermesi yeterli oluyor, müteahhidin. Ama bina tamamlama sigortasının bulunduğu projelerde başkaca bir teminata gerek kalmıyor. Şimdi konut sahibi açısından baktığımızda, bir projede yüzde 10’la mı korunmak ister, yüzde 100’le mi korunmak ister? Elbette hak sahiplerinin yüzde 100 korunma ihtiyacı var. Müteahhit bankadan teminat mektubu alırken ipotek verdiğinde damga vergisi ya da harç ödemiyor. Bankacılık kanunu bu konuda harç ve damga vergisi istisnası sağlıyor. Bina tamamlama sigortası yaptırdığında ise damga vergisi ve harç ödüyor. Bu düzenleme halen eksik.”
VERGİ VE HARÇ, PRİM TUTARINA EŞ
Müteahhidin bina tamamlama sigortası yaptırırken ödediği damga vergisi ve harç tutarının neredeyse sigorta primine denk geldiğine dikkat çeken Yaşar, “Burada bankalarla sigorta şirketleri arasındaki vergi düzenlemesinin birbirine eşitlenmesi lazım. Önümüzdeki düzenlemeler sırasında Meclis’ten bu çalışmayı açıkça bekliyoruz. Bu konuda hem SEDDK hem Türkiye Sigorta Birliği çalışmalarını tamamladı ve Hazine ve Maliye Bakanlığına gönderdi. Meclis gündemine sokulması için de süreç başladı. Bu hem haksız rekabete yol açıyor, hem de kentsel dönüşümün önünde bir direnç noktası olarak duruyor” şeklinde konuştu.
MÜTEAHHİT SİGORTA MALİYETİNE KATLANMAK İSTEMİYOR
Ahmet Yaşar, vergi adaletsizliği nedeniyle müteahhidin bina tamamlama sigortası yerine banka teminat mektubunu tercih ettiğine de değinerek, şunları söyledi:
“Banka teminat mektubu tercih edildiği için de devletin vergi kaybından söz edemiyoruz. Çünkü bina tamamlama sigortası istenen hacme ulaşmış değil. Müteahhit bunun maliyetine katlanmak istemiyor. Ama bankadan aldığı teminat mektubu projenin yüzde 10’u ile sınırlı. Dolayısıyla projeyi tam olarak korumuyor. Bu da konut sahibinin işine gelmiyor. Dolayısıyla şu ana kadar konut sahiplerinin bastırmasıyla bin civarında konut sigortalanmış durumda. Vergi ve harç konusu bina tamamlama sigortasının önünü tıkayan unsur. Bankadan teminat mektubu aldığında projenin yüzde 10’u koruma altına alınıyor. Bize geldiğinde yüzde 100’ünü alıyor. Ben müteahhit olsam pazarlama enstrümanı olarak bunu kullanırım.”