Axa CEO’su Yavuz Ölken, sigortalılık oranının düşük olmasında dolayı kamunun üzerindeki yükün hafifletilmesi gerektiğini belirterek, “İmece usulünü biraz daha sistematik hale getirip, finansal model içine oturtmalıyız” dedi.
Axa CEO’su Yavuz Ölken, doğal afetler ve afetlerin hem ekonomiye hem de sigorta sektörüne etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Sigorta sektörünün son 10 yılı ile önceki 10 yılı mukayese edildiğinde küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin etkilerinin yaşandığını ifade eden Ölken, “Bizim geçmişimizde yaz aylarında seller yaşandı ama dolu hiç yaşanmamıştı, büyük fırtınalar olmamıştı. Şimdi bunları yaşıyoruz. Yaz ayları geldi mi bizler, büyük yangınlardan korkardık, şimdi, korkumuz doğal afetler olmaya başladı” dedi.
Yavuz Ölken, özellikle 2010-2020 dönemine bakıldığında, Türk sigorta sektörünün 10 yılda su baskını, hortum, dolu gibi doğa olaylarına 9 milyar liradan fazla zarar ödediğine değinerek, şunları söyledi:
Afetlerde 10 Milyar Lira Hasar Ödedik
“Bu zararlara, sigortalı zararlar ve sigortalı olmayan zararlar diye bakmak lazım. Biz, 9 milyar lira ödemişiz, sigortalı zararlar için. Buradan afetlerin ekonomi üzerindeki kaybı konusunda bir çıkarım yapabiliriz. Her 4 konuttan 3’ü, her 4 araçtan da 3’ü sigortasız. Her 3 küçük işyerinde 1’i sigortasız. Son 10 yılda toplam zararların içinde yüzde 40 konutlarda ödemişiz, yüzde 36 kaskoda, yüzde 15’de ticari işletmeler için hasar ödemesi yapmışız. Sigortalanmamış üçte iki olduğunu söyleyebiliriz. Sigorta sektörü rahatlıkla 9,5-10 milyar lira hasar ödemişken, bunun üç misli bir rakamın toplam ekonomik kayıp olduğunu söyleyebiliriz. Dünyadaki örnekler de bunu gösteriyor. Bu seneki tahminler, afetlerin, sigortada, 30-35 milyar dolar zarara yol açacağı yönünde. Bunu toplam ekonomik kayba vurursak 70-75 milyar dolar gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Dünyada bire iki gibi bir rakam var, gelişmiş ülkeleri düşündüğümüzde.”
Finansal Model Kurgulamalıyız
Yavuz Ölken, “Sigortalı olmayan zararlar ne oldu?” sorusunu; “İlk olarak kamunun üzerinde kaldı. Mal sahiplerinin üzerinde yük olarak kaldı. İmece usulü ile aileler bu zararı gidermeye çalıştı. Belki vatandaş selde aracını kaybetti, bir daha araç sahibi olamadı. Onun için de hepimizin kamunun üzerindeki yükü hafifletmek için çalışmamız, sigortayı tabana yaymamız gerekiyor. O zaman, kamunun bunun için harcadığı kaynakları ülkenin gelişimi için başka yerlere kullanma şansı olacak. Bu imece usulünü biraz daha sistematik hale getirip finansal bir model içine oturtmamız lazım. Her şeyi de kamudan beklememek lazım” diye yanıtladı.
Henüz Daha Doğal Afetleri Yaşamıyoruz
“Bizler, bundan 10-15 yıl önce toplam ödenen hasarlar içinde yüzde 2’sini doğal afetler olarak ayırırdık” diyen Ölken, şimdi bu oranın yüzde 4-5’lere çıktığını söyledi. Ölken, son 10 yılda doğa olaylarının şiddetinin arttığını, sigortalanma oranının ise istenilen seviyede yükselmediğini vurgulayarak, “Bizim için bu oran korkutucu. Ancak dünyada bu oran yüzde 8’lere gidiyor” şeklinde konuştu.
Yavuz Ölken, afetlerin bu hızla devam edeceğinin de altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşin üzücü tarafı doğal afet diyemeyeceğimiz olaylar yaşıyoruz. Biz sel yaşamıyoruz, su baskını yaşıyoruz. Ülkemizde doğal afetin henüz su baskını kısmını yaşıyoruz. Önümüzdeki süreçte de afetler artacaktır. Ne kadar sigorta havuzunu büyütebilirsek, o kadar sigortalanma oranını yukarı çıkarırsak, bunun fiyatlara yansıması ya da oluşturulacak koruma havuzlarının normalleşmesine katkısı olur. Aksi halde zarar gören yerler sürekli sigorta edilirse, bu sefer sigorta fiyatlarında artış trendi yaratması muhtemeldir.”
Tarım Sigortalarını Atlıyoruz
Yavuz Ölken, tüm bu süreçlerde tarım sigortalarının atlandığından da şikayet ederek, şu açıklamaları yaptı: “TARSİM yönetiminden rakamları aldım. Bu sene yüzde 15 civarında doğal afetlere karşı ihbar sayımız artmış. Yaklaşık 350 bine ulaşan ihbar var. Bunun içinde dolu, sel, fırtına, don gibi doğal afetler var. Bugüne kadar TARSİM inanılmaz bir performans gösterdi. Neredeyse 1 milyar liraya ulaşan bir hasar ödemesi var. Tarımdaki sigortalık oranı da yüzde 18-20’lerde. Biz buralara takılmış durumdayız. Bugün 1 milyar lira TARSİM tarafından ödenmiş zarar var, bunun 4-5 milyarı kamunun üzerinde yük olarak kalıyor, üreticinin üzerinde yük olarak kalıyor.”
Ölken’den 3 Maddelik Öneri
Yavuz Ölken, “Ne yapılması lazım?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Birincisi eğitim sistemine sigortayı artık sokmalıyız. Eğitim sisteminde sigorta konusu artık tüm gençlere öğretilmek zorunda. İkincisi, sigortanın tanıtımını tüm yıla yayıp, farkındalığı artırmalıyız. Üçüncüsü, sigortanın gelişme ve kalkınma planlarında yer alması lazım ki, 11. Kalkınma Planı’nda bunu gördük. Her kalkınma planı içinde sigortacılık başlığını tartışıyor olmamız lazım.”