Mapfre Economics’in son raporu, enflasyon riskini, demografik, finansal ve işsizlik riski ile birlikte kamu ve özel emekliliklerin dünya çapında karşı karşıya olduğu dört ana riskten biri olarak tanımlıyor. Negatif reel faiz durumu devam ederse, birikmiş tasarruf üzerinde enflasyonun maliyeti olacak. Bu da gelecekte emekli olacakların satına alma gücünü etkileyecek.
Mapfre’nin yayınladığı mali bülten, ‘Artan enflasyon emekli maaşımı nasıl etkiler?’ sorusuna açıklık getiriyor. Mapfre’ye göre, enflasyon, tüm emeklilik sistemlerinde son derece önemli bir unsur. Çünkü bunun nasıl ele alındığı, emeklilik tutarı üzerinde büyük bir etkiye sahip olabiliyor. Enflasyon riski, ekonomide emekli maaşlarının güncellenmesine ilişkin kriterler ile fiyatlar genel düzeyindeki artış arasındaki farkın sonucu.
Kamu emeklilik sistemine sahip ülkelerde, bunun genellikle devlet tarafından üstlenilen bir risk olduğuna değinilen bültende, “Ancak her zaman böyle değildir. Bireysel emeklilik hesaplarına dayalı emeklilik sistemlerinde bazen emekliye veya yıllık gelirlerin sözleşmeli olduğu sigorta şirketlerine düşer” deniyor.
ENFLASYON RİSKİ DÖRT ANA RİSKTEN BİRİ
Mapfre Economics’in son raporu, Emeklilik Sistemlerine Küresel Bir Bakış, enflasyon riskini demografik, finansal ve işsizlik riski ile birlikte kamu ve özel emekliliklerin dünya çapında karşı karşıya olduğu dört ana riskten biri olarak tanımlıyor.
Mapfre Sektörel Araştırma ve Düzenleme Direktörü Ricardo González, emeklilik yaşına gelmiş kişilerin enflasyonist süreçlerin bir sonucu olarak satın alma gücünü kaybetmek korkusuyla korumaya yönelik mekanizmalara yöneldiğini açıklıyor ve şu tespitlerde bulunuyor:
İNGİLTERE ÖRNEĞİ NE GÖSTERİYOR?
Vurgulanmaya değer bir örnek, İngiltere örneğidir. Birincisi, zorunlu katkı payları ile kamuya ait kullandıkça öde emekliliği; ikincisi işverenlerin işçilerini ek emeklilik planlarına kaydettirmekle yükümlü olduğu sistem. İngiliz hükümeti, kamu emeklilik planını askıya alacağını ve emekli maaşlarının yeniden değerlenmesinin yüzde 2,5 olacağını, bu durumda meydana gelen yükselen enflasyonun yükünün bir kısmının emeklilere düşeceğini açıkladı.
İngiltere, Amerika, İsveç, Hollanda gibi sistemlerde çok fazla ağırlığa sahip olan bireysel emeklilik tasarruf hesaplarına dayalı emeklilik bileşenleri söz konusu olduğunda her şey enflasyonun ve faiz oranlarının nasıl geliştiğine bağlı olacaktır.
NEGATİF FAİZ DURUMU DEVAM EDERSE NE OLUR?
Negatif bir reel faiz durumu devam ederse, birikmiş tasarruf üzerinde enflasyonun maliyeti olacak, dolayısıyla, gelecekteki emekliler, yatırımların performansının satın alma gücü kaybını telafi edecek kadar karlı olmadığı görülecek.
Bu durum, merkez bankalarının, geleneksel olmayan para politikası önlemleriyle tahvil piyasalarına müdahale ettiği ekonomilerde daha fazla olabilir. Bu programlar sistemdeki likiditeyi garanti etmede çok etkili oluyor ve hükümetlerin kendilerini düşük oranlarda finanse etmeye devam etmelerini sağlıyor. Ancak uzun vadede, gelecekteki emeklilerin satın alma gücünü kişisel emeklilik tasarruf bileşeni açısından aşındırabilir.
Bu durum da tasarruf yapanların veya emeklilerin daha fazla kârlılık arayışında olanların yatırımlarında daha fazla risk üstlenmelerine yol açabilir. Bu şekilde tasarruf amacı gereği muhafazakar bir tasarrufa dönüşebilir.