‘İstanbul’da çok sayıda yapı hasar görecek’

DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, olası İstanbul depreminde çok sayıda binanın ağır hasar görme riski olduğunu belirterek, “2000 öncesi binalara muhakkak müdahale etmeliyiz. İstanbul’da risk çok yüksek. 2000 öncesi yapılar maalesef beklenen veya olası depremi dikkate aldığımızda hasar görecek. Çok fazla sayıda yapı ağır görecek” dedi.

Editör: Aytaç NALLAR

DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, olası bir İstanbul depreminde binalar açısından riskin çok yüksek olduğunu açıkladı. İlki, riskli binalar, kentsel dönüşüm hakkında açıklamalarda bulundu.

Alper İlki, 2000 yılı öncesi yapılan binalarda deprem hasar riskinin, 2000 yılı sonrası yapılan binalara göre çok daha yüksek olduğunu söyledi. İlki, 2000 yılının milat olduğunu, bu seneden sonra yapılan binaların yüzde 100 olmamakla birlikte büyük ölçüde daha güvenli olduğunu, ancak aynı durumun 2000 öncesi binalar için sınırlı olduğunu kaydetti. İlki, İstanbul örneğinden yola çıkıldığında, İstanbul’da binaların önemli bölümünün 2000 yılı öncesine ait olduğunu vurguladı.

Alper İlki, “İstanbul’da, ciddi dönüşüm var ama dönüşmemiş ve dönüşmesi gereken yapı var. Bu noktada belki şunu söylemek lazım; dönüşüm zor bir süreç. Yani binanın yıkılıp yapılması oldukça zor bir süreç. Bana sorarsanız yavaş yavaş diğer alternatif olan güçlendirme çalışmalarının devreye sokulması lazım. Bu nadir olarak var konutlarda; daha çok okullar için İstanbul’da uygulandı. Çok sayıda okul yapısı güçlendirildi ve güçlendirerek depreme dayanıklı durma getirildi” dedi.

YIKIP YAPMAK YERİNE GÜÇLENDİRME DOĞRU

Alper İlki, Bütün binaların güçlendirilebileceğini anca burada da maliyetin etkin olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Dünyada genel kabul gören kriter, yıkıp yeniden yapım maliyetinin yüzde 40’ları düzeyinde bir maliyetle, binayı güçlendirebiliyorsanız, güçlendirin deriz. Çoğu zaman da Türkiye’deki inşaat koşullarında yüzde 40’ın altı maliyetler ile güçlendirme yapmak mümkün. Bina büyüdükçe güçlendirme maliyeti oransal olarak azalır. Toplam kapalı alanı 500 metrekare olan bir binayı güçlendirmek daha pahalı iken toplam kapalı alanı 3 bin metrekare olan bir binayı yıkıp yeniden yapmaya göre güçlendirmek daha ekonomik olur.”

İSTANBUL’DA RİSK ÇOK YÜKSEK

Alper İlki, “İstanbul depremi çokça konuşuluyor ve zararın da büyük olacağı söyleniyor. İstanbul’da durum nedir?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Keşke güzel şeyler söyleyebilsem. Çok sayıda binanın maalesef ağır hasar görme riski var ve can kayıpları olma olasılığı da yüksek. O yüzden 2000 öncesi binalara muhakkak müdahale etmeliyiz. Bunun bir örneğini İzmir’de yaşadık. İzmir depreminde 2000 sonrası yapılan binalarda hasar çok çok sınırlı. İstanbul’da ise risk çok yüksek. 2000 öncesi yapılar maalesef beklenen veya olası depremi dikkate aldığımızda hasar görecek. Çok fazla sayıda yapı ağır görecek. Yapı sayısı da gene çok fazla.

Deprem yönetmeliklerine göre veya riskli bina tespit esaslarına göre incelediğiniz zaman, hemen hemen 2000 öncesi inşa edilmiş yapıların neredeyse tamamı can güvenliğini sağlamıyor veya riskli statü de çıkıyor. Şimdi peki biz hangilerine müdahale edeceğiz? Bu cevap verilmesi gereken kritik bir soru. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda bir çalışma başlattı, riskli binaların en risklerinin belirlenmesi hedefleniyor ki önce buraya odaklanılsın. Çünkü yüz birim bir zamana, yüz birim bir bütçeye ihtiyacınız varsa ve eğer en kötü yüzde 25’i bulabilirseniz; hem bütçe hem de zaman azalacak.”