Prof. Dr. Mustafa Erdik, İstanbul’da olası bir depremin yaratacağı toplam kaybın binalar, endüstriyel tesisler de dahil olmak üzere 348-665 milyon doları bulacağını belirterek, “İstanbul’un tüm envanteri sigortalanırsa, sigorta şirketinin isteyeceği prim budur; yani 348 milyon dolarla 665 milyon dolar arasında bir rakamdır” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, İstanbul’da olası bir depremin yaratacağı toplam kaybın binalar, endüstriyel tesisler de dahil olmak üzere 348-665 milyon doları bulacağını söyledi.
Erdik, “Bugün İstanbul Valisi, binalardan endüstriye, binaların içindeki eşyaya kadar İstanbul’un tüm envanterini sigortalayacağım derse; sigorta şirketinin isteyeceği prim budur, yani 348 milyon dolarla 665 milyon dolar arasında bir rakamdır” açıklamasını yaptı.
Mustafa Erdik, Türkiye geneli için yıllık ortalama deprem hasar oranının yüzde 0,12 olduğunu, bunun da milli bütçenin yüzde 1,3’üne denk geldiğini kaydetti. Türkiye için depremin yaratacağı ticari kaybın 257 milyon avro, endüstriyel kaybın 251 milyon avro, konutlarda yaratacağı kaybın 1.1 milyar avro ve toplamda yıllık hasar oranının 1.6 milyar avro olduğunu söyledi.
KIRMIZI TOP ÇIKARSA DEPREM OLACAKTIR
Mustafa Erdik, deprem olma ihtimali hakkında ilginç bir benzetme yaparak, şunları söyledi: “Depremin olma ihtimali yıllık yüzde 2, yüzde 3. Ortalama bekleme süresi de 50-60 yıl. Ama bu demek değildir ki, her 50 yılda bir deprem olacak. Buradan, 500 yılda 10 kere olabiliri anlamak lazım. Ben bunu şöyle anlatıyorum: Yılbaşında bir çekiliş yapıyorsunuz. Torbanın içine 48 tane beyaz top, iki tane de kırmızı top atıyoruz, sonra da çekiliş yapıyoruz. Kırmızı top çıkarsa o yıl deprem olacak demektir. Beyaz top çıkarsa olmayacak demektir. Ama beyaz topu ayırıp, bir kenara koymuyoruz; yeniden torbanın içine atıyoruz.”
DEPREMDE 50 BİN BİNA HASAR GÖRECEK
Mustafa Erdik, 1999 depreminden sonra Türkiye’deki altyapının çoğunluğunun güçlendirildiğini de vurgulayarak, “Özellikle İstanbul’daki köprü, viyadüklerle ilgili ben bir hasar söz konusu görmüyorum. Öbür taraftan kamu binaları derseniz yine İstanbul’dan bahsedeceğim, bin 500’e yakın okul ve hastane ya yeniden yapıldı ya da güçlendirildi. O açıdan da iyi bir durumdayız. En zayıf olduğumuz durum bizim mesken olarak kullandığımız binalar. İstanbul’da bina sayısı bir milyon 200 bin civarında. Bunlardan bir milyonu mesken olarak kullanılan binalardır. Bunların da 50 bini ciddi şekilde hasar görecek diye tahmin ediyoruz” dedi.
Mustafa Erdik, DASK hakkında da açıklamalar yaparak, bu konuda “Riski azaltmanın yollarından bir tanesi de riski yabancı piyasalara transfer etmektir. Neticede hasarı önleyemezsiniz, can kaybını da önleyemezsiniz ama oluşacak mali riski yabancı piyasalara transfer ederseniz. Bunun da yolu DASK vasıtasıyla yabancı piyasalardan reasürans almaktır” şeklinde konuştu.