BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir, BES’in, Türkiye’nin en büyük tasarruf platformu olduğunu söyledi. Cemal Kişmir, BES’in 2020 yılını değerlendirdi ve 2021 yılına yönelik beklentilerini paylaştı.
Editör: Aytaç NALLAR
BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir, BES’te toplam 170 milyar liralık fon büyüklüğüne ulaşıldığını, bunun 133 milyar lirasının gönüllü BES’ten, 11 milyar lirasının otomatik BES’ten, 22 milyar lirasının da getirilerden oluştuğunu belirterek, “22 milyar liralık önemli bir fon getirisi var. 2020 yılını tanımlayacak olduğumda, belki bir cümleyle açıklayacak olsaydım, kendi içinde çok başarılı bir sene olarak tanımlardım. Ama iki cümleyle tanımlayacak olsaydım, bugünkü başarısının gelecekteki başarısına da teminat olduğunu söylerdim. BES, Türkiye’nin en büyük tasarruf platformu. Bu kadar büyük bir tasarruf platformu bence ilerde de büyümeye devam edecektir” dedi.
Davranışsal Ekonomi Ağır Bastı
Cemal Kişmir, pandemi döneminde tasarruf artışı yaşandığını ifade ederek, şu açıklamaları yaptı: “Mart ayında, salgının ilk başladığı dönemde, kısıtlamalar nedeniyle istihdamda sıkıntı yaşanacağı ve bununda bireysel emeklilik sistemine yansıyacağını öngörmüştük. Ama yanıldık. Peki, niye yanıldık? Davranışsal ekonomi kavramı ağır basmaya başladı. Davranışsal ekonomi o kadar net gösterdi ki, pandemi, tüketicilerin davranışlarında tasarrufa doğru bir değişikliğe yol açtı. Önceleri; harcarım, sonra kalandan tasarruf ederim yaklaşımı vardı; şimdi öyle değil. Öncelikle tasarruf etme yolunu arıyor tüketiciler. İkincisi ise, pandemi ile beraber harcama kalemleri çok ciddi anlamda azaldı ve değişti. Bu da tasarrufa kaydı.”
Finansal Enstrüman Değil, Sistem
Cemal Kişmir,BES’teki getirilerden de bahsederek, 2020’de getiriler konusunda da başarılı bir performans sergilendiğini söyledi. Getiriler üzerine yüzde 25 devlet katkısı da eklendiğinde BES’in finansal enstrüman değil bir sistem olduğuna değinen Kişmir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bireysel emeklilik sistemi benzeri başka bir sistemde yok. Bu sadece 2020 özelinde değil, 2019 senesinde de bireysel emeklilik sisteminin getirileri yüzde 25’ler seviyesindeydi. Geriye gidelim, yani 5-10 seneye bakacak olursak, yüzde 15-18’ler civarında, zaman zaman da yüzde 12’ler civarında getiriler var. Bunlar ortalama getiriler, kişilerin seçtiği enstrümanlarla bu getiri çok daha yukarı doğru hareket edebiliyor. Devlet katkısını da üzerine koyduğunuzda sistemin getiri performansı son derece doğru bir noktada. Özellikle küçük tasarruf sahipleri, iki şeye bakıyor. Birincisi, ‘benim getirilerim enflasyonun altında ezildi mi, yoksa enflasyonun üzerinde bir getiri sağladı mı?’ ki, yüzde 12-18 getiriler olsun, geçtiğimiz seneki yüzde 25 getiri olsun, bu seneki yüzde 26 ortalamalar olsun hep enflasyon üzerinde. Tasarruf sahibinin ikinci baktığı ise Türk lirası; mevduata göre getiriler nerede konumlanıyor? Yine aynı cevabı verirdim. Devlet katkısından kaynaklı getiriyi de koyduğunuzda bence benzer bir getiri başka bir enstrümanda yok, yurtdışı örneklerinde de yok.”
2021’de 200 Milyar Liralık Fon Büyüklüğü
Cemal Kişmir, 2021 beklentilerini de paylaştı. Sistemin 2021’de de büyümeye devam edeceğini belirten Kişmir, “Çünkü sisteme olan güven var. Getiriler son iki senede yüzde 25’lerde. Ben tasarruf bilincinin kalıcı olacağını düşünüyorum” dedi.
170 milyar liralık fon büyüklüğünün 200 milyar liraya gideceğine de dikkat çeken Kişmir, şunları söyledi:
“Ekonominin bu sene yaklaşık yüzde 1’ler civarında büyüyüp, önümüzdeki sene yüzde 4’ler civarında büyüyeceğini dikkate alırsanız; bu hisse senedi performansını yukarı gideceğinin esaslı bir referansıdır. Dolayısıyla da 2021’de hisse senedi fonlarından daha iyi bir getiri bekleyebiliriz. İkincisi sabit getirili menkul kıymet dediğimiz kamu iç borçlanma senetlerin de gene aynı şekilde faizlerin artış trendinde olduğunu, son Merkez Bankasının yaptığı faiz artışını düşündüğümüzde sabit getirili menkul kıymetlerin veya kamu iç borçlanma senetlerinin getirisinin yüksek olacağı görüşündeyim. Özellikle iki tane enstrüman var ki, biri altın, yüzde 60’a yakın getirisi var; ikincisi de eurobond dediğimiz ya da kamu dış borçlanma araçları dediğimiz gene sabit getirili enstrümanlar. Onun getirisi ise yaklaşık yüzde 38’lerde. Altın ve eurobond getirisi bugünkünden daha yüksek olmayacak, daha aşağı doğru hareket edecek. Bence burada dengeli bir portföyle beraber bunların karışımının en doğru seçim olacağı görüşündeyim. Çünkü BES, sadece getiriyi maksimize ettiğiniz bir platform değil, uzun dönemde getirinizi istikrarlı olarak optimize ettiğiniz bir platform.”
Sistem Tabandan Büyüyecek
Cemal Kişmir, BES’te beklenen reformlar hakkında da bilgi verdi. BES’in tabandan büyümesinin hedeflendiğini ifade eden Kişmir, “Bu konuda ilk yapılacak BES’i, 18 yaş altına da indirgemek. İkincisi, tamamlayıcı emeklilik dediğimiz, otomatik katılımın dönüşeceği bir sistem var. Burada da iki tane reform var. Birincisi, işveren katkısı, diğeri ise kıdem tazminatının sisteme dahil edilmesi. BES’ten çıkışların azalması için kısmi çıkışa imkan tanınabilmesi, emeklilik fonlarında biriken fon tutarının teminata sayılabilmesi de gündemdeki konular. Bütün bunları üst üste koyduğumuzda sistem tabandan daha hızlı büyümeye doğru hareket edecektir” dedi.