Sadece bu yılın temmuz ayında, 15 gün içinde önce Düzce, Sakarya’da ciddi sel baskını yaşandı; ardından da Rize’de sel ve su baskınları meydana geldi. Benzer durum geçen sene yine aynı bölgede yaşanmış, yarattığı ekonomik kayıp yüksek olmuş, ancak sigorta şirketleri sadece 250 milyon liraya yakın hasar ödemesi yapmıştı. Neden? Çünkü bölgede sigortalılık oranları çok düşük de ondan. Peki, bu sene sigortalılık oranları değişti mi?
SİGORTA GAZETESİ/ANALİZ
Yine Rize, yine sel felaketi… Sadece bu yılın temmuz ayında, 15 gün içinde, Düzce, Sakarya’da ciddi sel baskını yaşandı; ardından da Rize’nin Güneysu ve Çayeli ilçeleri başta olmak üzere il genelinde sel ve su baskınları meydana geldi.
Yine diyoruz, çünkü yine geçen senenin ağustos ayında da Rize ve Giresun’da sel felaketi yaşanmış ve bölgede 400’e yakın bina hasar görmüş, bunların 45’inden fazlası ise yıkılmış, diğerleri ise ağır ve orta hasar almıştı. Esnafından KOBİ’sine kadar birçok işyeri de selde büyük zarar görmüştü. Sigorta şirketleri ise Giresun, Rize, Samsun ve Trabzon’da meydana gelen selde 250 milyon liraya yakın hasar ödemesi yaptı, ancak selin bölgede yarattığı ekonomik kayıp bunun kat ve kat üzerinde oldu.
177 Sel ve Su Baskını Yaşandı
Gerek Rize’de gerekse de Giresun’da, kısacası bölgede, son iki senede yaşanan sel felaketleri ilk de değil. Mesela, 2015 yılında Artvin Hopa’da yaşanan sel felaketi son 50 yılın felaketi olarak adlandırılmış ve selin yarattığı maddi hasar 20 milyon lirayı geçmişti.
Türkiye’de depremden sonra en fazla can ve mal kaybına yol açan afet, sel felaketi. Hemen hemen her yıl 200 civarında sel baskını yaşanıyor, bunların 25’i, ciddi maddi kayıplara neden olan baskınlar. Nitekim, AFAD’ın son açıkladığı verilere göre sadece 2020 yılında Türkiye’nin genelinde 177 sel ve su baskını olayı yaşandı.
Her yıl da yaşanan sel felaketinin yarattığı ekonomik kayıp 150-200 milyon lira arasında değişiyor. Yine bir araştırmaya göre son 10 yılda başta Karadeniz olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde yaşanan sel felaketleri nedeniyle oluşan maddi kayıp ise 2,5 milyon doların üzerinde.
2020’de 700 Milyon TL Hasar Ödendi
Bir taraftan afetlerin sayısı ve yarattığı ekonomik kayıp artıyor. Son üç yılda afetler nedeniyle sigortalı hasarda yüzde 30 artış gözleniyor. Yine son 3 yılda meydana gelen sel afetlerinde sigorta şirketleri 10 milyar liradan fazla hasar ödemesi gerçekleştirdiler. 2020 yılında meydana gelen deprem hariç, -ağırlıklı sel ve su baskını olmak üzere- afetlerde sigorta şirketleri 700 milyon liraya yakın hasar ödemesi gerçekleştirdiler.
Ekonomik Kaybın Çok Azını Sigortacılar Üstleniyor
Hal böyleyken, sel baskınlarının yarattığı ekonomik kayıp yüksekken, maalesef sigortalılık oranı düşük. İşin ilginci sel baskınının sık sık yaşandığı Rize, Giresun gibi, -Karadeniz bölgesi gibi- bölgelerde sigortalılık oranı beklendiği kadar artmıyor. Belki, sel baskınının hemen ardından sigortalılık oranında biraz kıpırdanma oluyor, aradan bir yıl geçtikten sonra sigortalılık oranı yine eskiye dönüyor. Bu nedenle de sel felaketlerinde meydana gelen ekonomik kaybın bölgesine göre değişmekle birlikte kimi bölgede yüzde 4’ünü, kimi bölgede yüzde 10’unu sigortacılar karşılayabiliyor. Öreğin, Karedeniz bölgesinde bu oran yüzde 5-6’larda.
Rize’de de Durum Farklı Değil
Neden? Çünkü, sigortalılık oranları düşük ve bir türlü de artmıyor. Türkiye geneline baktığımızda her 4 konuttan 3’ü sigortasız, her 4 araçtan 3’ü kaskosuz. Büyük sanayi tesisleri ve ticari işletmelerin çoğunluğu sigortalı ama küçük işletmeler ile esnaf dediğimiz işletmelerin yüzde 80’i, KOBİ’lerini se yüzde 60’ı sigortasız.
Son olarak Rize’de yaşanan sel felaketinde de benzer durum hakim. Geçen senen afet yaşanmasına rağmen ilde sigortalı konut ve işyeri sayısı yüzde 15’lerde. Araç sigortası olarak bakıldığında da araçların yüzde 23’ünün kaskosu bulunuyor.
Selin Yarattığı Ekonomik Kaybı Kim Karşılayacak?
Bu da şu anlama geliyor; geçmişte olduğu gibi bundan sonra da yaşanan sel afetlerinde ekonomik kayıp büyük olacak, ancak sigortalılık oranı çok düşük olduğu için bu kaybın telafisinde sigorta şirketleri aktif rol oynayamayacak.
Dün olduğu gibi bugün de yarın da selin neden olduğu ekonomik kayıplar bir şekilde devlet tarafından karşılanabildiği kadar karşılanacak, karşılanmayan kısım esnafın, KOBİ’nin, ev sahibinin, araç sahibinin üzerinde kalacak.